Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 23.05.2023 tarihli 2023/235 Esas 2023/1554 Karar sayılı ilamı Temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında; hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarının doğru şekilde belirlendiği, davacı kiracının tacir olduğu, kiracının basiretli tacir gibi davranarak dövizdeki artışları öngörmek zorunda olduğu, davada uyarlama koşularının oluşmadığı, davanın tamamen ıslahı halinde dava sebebi ve talep sonucunun tamamen değiştirip genişletebileceği, davanın kısmen ıslahında ise davada yapılmış olan belli bir usul işleminin ıslah edileceği ve bundan sonraki usul işlemlerinin yapılmamış sayılmasının sağlanacağı, ıslahla dava konusu edilen hususların genişletilmesi veya değiştirilmesinin söz konusu olacağı, dava konusu edilmeyen bir şeyin ıslah yoluyla dava konusu hâline getirilmesine yasal açıdan olanak bulunmadığı, bu halde davanın tamamen ıslahı söz konusu olmadığından mevcut davaya ıslah ile talep eklenemeyeceğinden, ayıpla ilgili yeni taleplerin incelenmesinin mümkün olmadığının anlaşılmasına göre davacının temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 21.02.2023 tarihli 2022/5778 Esas 2023/173 Karar sayılı ilamında uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına tacir olan davacının döviz kuru değişikliği nedeniyle uyarlama talebinin yerinde olmadığına ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararında belirtilen gerekçelere göre; usul ve kanuna uygun olup, davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 27.10.2022 tarihli 2022/3-609 Esas 2022/1391 Karar sayılı ilamı Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendiğinde; davalı ... tarafından “Katlı Otopark ve İşyeri Bina İnşaatı” için irtifak hakkı kullanım süresi yirmi yıl olmak üzere Devlet İhale Kanunu hükümlerine göre ihaleye çıkılmıştır. Davacının irtifak hakkı kullanım süresi için on üç yıl dokuz ay şeklindeki en uygun teklifi vermesiyle sonuçlanan ihale ile davaya konu işin davacı tarafından yapıldığı ve iş bedeli olarak da belirtilen süre kadar kullanım hakkının davacıya bırakıldığı anlaşılmaktadır. Davacı eldeki dava ile, 17.08.1999 tarihinde meydana gelen depremden kişilerin etkilenmesi sonucunda kapalı alanların tercih edilmemesi ve davalının taahhüt ettiği bir kısım edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle otoparkın yeterli dolulukta çalışmadığını, bu nedenle ihale süresi artırılmadığı takdirde zarar edileceğini belirtmiş ise de, öncelikle belirtmek gerekir ki, davacının sözleşmeye aykırı davranıldığı iddialarının uyarlama talebine dayanak olabilmesi mümkün değildir. Sözleşmeye aykırılığın hükümleri BK’da özel olarak düzenlendiğinden bu hükümlere başvurmak yerine uyarlama talebinde bulunulamaz. Bununla birlikte uyarlamanın temelini öngörülmeyen nedenle borçlunun sözleşme ile üstlenilen edimini ifada zorlanması oluşturmaktadır. Uyarlama davalarının genel uygulaması kira sözleşmelerinde kira bedelinin günün koşullarına göre düzenlenmesi şeklinde vücut bulmaktadır. Sözleşmenin diğer hükümlerinde değişiklik yapılmaz. Aksi hâl, sözleşmeye müdahale teşkil eder. Bu nedenle, davacının açmış olduğu sözleşmenin uyarlanması davasında, yukarıda ayrıntılı şekilde açıklanan uyarlama koşulları mevcut değildir.