ONLİNE ÖDEME YAPMAK İÇİN TIKLAYIN

Yargıtay bir başka kararında ise iş sözleşmesini feshetmesinin ardından 2 ay 8 günlük bir süre içerisinde askere gitmiş olmasını makul süre olarak değerlendirmiştir

Y. 9. HD. 05.11.2018 T., 2017/16386 E., 2018/23401 K

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili, müvekkilinin davalı işveren nezdinde çalıştığını, iş sözleşmesinin askerlik nedeniyle sonlandığını belirterek kıdem tazminatı alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.

Davalı Cevabının Özeti:

Davalı vekili, davacının yüklenici şirket işçisi olduğunu, ihale makamı olduklarını, sorumlulukları bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.

Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece, davacının askerliğe sevk tarihinden iki aydan fazla bir süre öncesinden işyerinden ayrılmış olmakla askere celp tarihi ile işyerinden ayrılış tarihi arasındaki süre makul süre olmadığından davacının iş akdini muvazzaf askerlik sebebiyle sonlandırılmadığı bu itibarla davacının kıdem tazminatına hak kazanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Temyiz:

Kararı davacı temyiz etmiştir.

Gerekçe:

Davacının iş sözleşmesinin kıdem tazminatına hak kazandıracak şekilde sona erip ermediği çözülmesi gereken hukuki problemi oluşturmaktadır.

4857 sayılı İş Kanunu'nun 120. maddesi yollamasıyla, halen yürürlükte olan 1475 sayılı Kanun'un 14. maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendinde, işçinin muvazzaf askerlik hizmeti sebebiyle iş sözleşmesini feshi halinde kıdem tazminatı talep hakkı doğacağı hükme bağlanmıştır.

Diğer taraftan işçinin muvazzaf askerlik sebebiyle kıdem tazminatına hak kazanabilmesi için feshin gerçekten askerlik sebebine dayanması gerekir. Ayrıldıktan sonra bir başka işyerinde çalışan işçinin muvazzaf askerlik sebebiyle ayrıldığı düşünülemez. İşçinin muvazzaf askerlik celp döneminden makul bir süre önce ayrılması da mümkün görülmelidir.

Somut olayda davacının muvazzaf askerlik sebebiyle 26.05.2015 tarihinde iş sözleşmesini feshettiğinin ve askerlik şubesinden gelen yazı cevabına göre 03.08.2015 tarihinde askerliğe sevk edildiğinin anlaşılması karşısında, davacının iş akdini muvazzaf askerlik nedeniyle feshederek makul süre içerisinde de askerlik görevine başladığı görüldüğünden 2 ay 8 günlük sürenin mahkemece makul süre olarak kabul edilmemesi hatalı olmuştur. Davacının, 1475 sayılı İş Kanunu'nun yürürlükte bulunan 14/3. maddesi gereğince kıdem tazminatı talep etme hakkı mevcut olduğundan davanın kabulü gerekirken yazılı gerekçe ile ret kararı verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 05.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.