Y. 9. HD. 23.05.2006 T., 2006/6816 E., 2006/15190 K
Taraflar arasındaki ihbar ve kıdem tazminatı, fazla çalışma parası, bayram, hafta ve genel tatil gündeliklerinin ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar avukatınca istenilmesi ve davacı avukatınca da duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 23.5.2006 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı adına Avukat Z. ile karşı taraf adına Avukat İ. geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davaya dahil edilen Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu ismine karar başlığında yer verilmemiş, ancak hüküm fıkrasında davalılardan müştereken müteselsilen tahsiline dair hüküm kurulmak suretiyle anılan kurum hakkında da karar verilmiştir. Dahili davalı hakkında bu şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur. Adı geçen yönünden davanın reddi gerekir.
3- Davacı gazeteci, 29.8.2003 tarihli dilekçesi ile kullandığı cep telefonunun işverence görüşmeye kapatılması ve bilgisayarı kullanmasının engellenmesi sebebiyle haklı olarak iş sözleşmesini feshettiğini bildirmiş, ancak 30 günlük izin kullanmak istediğini açıklamıştır. Davalı işveren ise, anılan fesih bildirimini tebliği tarihinden sonrası için devamsızlık tutanaklarını tutmuş ve 4.9.2003 tarihinde iş sözleşmesini haklı olarak feshettiğini bildirmiştir. Mahkemece davacı gazetecinin devamsızlık tutanaklarının tutulduğu günlerde istirahat raporlu olduğu gerekçesiyle, işverence yapılan feshin haklı nedene dayanmadığı kabul edilmiş ve ihbar, kıdem tazminatı istekleri hüküm altına alınmıştır.
Davacı gazetecinin feshe dair yazısı işverene ulaştıktan sonra tutulan tutanakların ve işveren feshinin bir değeri bulunmamaktadır. Bu itibarla davacının anılan feshinin haklı olup olmadığı üzerinde durulmalıdır. Anılan fesih yazısında cep telefonunun görüşmeye kapatılması ve bilgisayar hattının kullanılamaması fesih nedeni olarak gösterilmiştir. Öte yandan işçi aynı yazı ile 30 günlük izin kullanacağını belirtmiştir. Davacının tabi olduğu 5953 sayılı yasa hükümlerine göre davacı gazetecinin feshinin haklı olarak değerlendirilmesine olanak bulunmamaktadır. Gerçekten anılan yasanın 11. maddesinde bir mevkutenin veçhe ve karakterinde gazeteci için şeref veya şöhretini veya umumiyetle manevi menfaatlerini ihlal edici bir vaziyet ihdas edecek şekilde bariz bir değişiklik vukuu halinde gazetecinin haklı fesih imkanının olduğu belirtilmiştir. Somut olayda anılan hükmün uygulanması mümkün değildir. Buna göre davacı gazetecinin kıdem tazminatı ile ihbar tazminatına hak kazanmasına olanak bulunmamaktadır. Mahkemece her iki isteğin de reddine karar verilmelidir.
4- Taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesinin 3. maddesinde işçiye ödenen ücretin içinde fazla çalışma ücretlerinin yer aldığı açıkça belirtilmiştir. Kaldı ki davacı işçi EGE bölge temsilcisi olarak bulunduğu yerde en yüksek konumda görev yapmıştır. Anılan sözleşme hükmü ile çalışma şekline göre ayrıca fazla çalışma ücretine hak kazanılmasına olanak bulunmamaktadır. Bu yöndeki isteğin reddi yerine kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 450 YTL. duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.5.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.