T.C
YARGITAY
3.CEZA DAİRESİ
ESAS NO:2011/12743
KARAR NO:2011/19928
KARAR TARİHİ:
"İçtihat Metni"
Kasten yaralama suçundan sanık A... B...'ın,5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/1,87/1-d,29,31/3,62/1. maddeleri uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına,5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5-8.maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 5 yıl süreyle denetime tabi tutulmasına dair Elmalı Ağır Ceza Mahkemesinin 24.11.2009 tarihli ve 2008/189 esas, 2009/236 sayılı kararına yapılan itiraz üzerine,kararın temyize tabi olduğundan bahisle dosyanın Yargıtay'ın ilgili ceza dairesine gönderilmesi amacıyla mahkemesine iadesine ilişkin,Antalya 3.Ağır Ceza mahkemesinin 26.05.2010 tarihli ve 2010/852 değişik iş sayılı kararına karşı, Adalet Bakanlığının 15.06.2011 tarih ve 2011/7846-34241 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 29.06.2011 tarih ve 2011/237603 sayılı tebliğnamesiyle Dairemize gönderilmekle incelendi.
Mezkur ihbarnamede;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5.maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için mahkum olunan hapis cezasının üst sınırının 2 yılı geçmemesi gerektiği cihetle,2 yıl 1 ay hapis cezası verilen sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinin mümkün bulunmadığı gözetilmeden,itirazın kabulü yerine yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK' nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü;
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının itiraz yasayoluna tabi bulunması nedeniyle, gerek itiraz edilerek gerekse itiraz yasayoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi halinde olağanüstü bir yasayolu olan yasa yararına bozma konusu yapılabileceğinden kuşku bulunmamaktadır. Ancak yasa yararına bozma yasayolunda, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı denetlenebilecek, bu kapsamda, 5271 sayılı Yasanın 309. maddesinde aleyhe bozma yasağının sadece davanın esasını çözümleyen hükümlerle sınırlı olarak kabul edilmesi nedeniyle verilen karar 5271 sayılı Yasanın 5-14. fıkralarındaki koşullar kapsamında denetlenecek, somut olayda hükmün açıklanmasının geri bırakılması koşullarının bulunup bulunmadığı, ceza miktarı, daha önceden kasıtlı bir suçtan mahkûmiyet, zararın giderilip giderilmediği, suçun İnkılap Yasasında belirtilen suçlardan bulunup bulunmadığı, askeri ceza yasası ile 15 yaşından büyükler açısından 3713 sayılı Yasa kapsamındaki suçlardan olup olmadığı ve denetim süresinin doğru tayin edilip edilmediği, gibi hususlar denetlenebilecektir. Ancak burada unutulmaması gereken husus bu yasayolunda denetlenenin hüküm olmayıp, bu hüküm üzerine inşa edilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı olduğudur.
Sanık hakkında hükmedilen sonuç cezanın 2 yıl 1 ay hapis cezası olması nedeniyle hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına hükmedilmesi ; 5271 sayılı Türk Ceza Kanununun hükmün açıklanmasının geri bırakılması şartlarının belirlendiği 231/5-14.fıkralardaki koşullara açıkça aykırılık oluşturmaktadır.
Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünceler yerinde görüldüğünden Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 26.05.2010 tarih ve 2010/852 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK' nun 309. maddesi gereğince kanun yararına BOZULMASINA, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, oybirliği ile karar verildi.