Mahkemenin taraf teşkili sağlanmadan karar verebilmesi mümkün değildir. Bunun için ise taraflara dilekçelerin usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olması gerekir.
Yargıtay 2.HD., 07.07.2014 T., 5511/ 15643
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı koca tarafından tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Davalı koca adına dava dilekçesi ve tensip zaptı içeren davetiye 7201 sayılı Tebligat Kanununun 21/2 maddesi uyarınca tebliğ edilmiş, davalı davaya cevap vermemiştir. Mahkemece dilekçelerin teatisi aşamasının tamamlandığından bahisle ön inceleme duruşma günü tayin edilmiştir. Ne var ki davalı koca adına çıkarılan ve ön inceleme duruşması gününü bildiren davetiye “muhatabın adresten ayrıldığından" bahisle iade edilmiştir. Duruşma günü davalıya bildirilmeden ön inceleme duruşması yapılamaz. Buna rağmen mahkemece davalının yokluğunda 22.10.2013 tarihinde ön inceleme duruşması yapılması doğru olmamıştır. Öte yandan, aynı celsenin 4 nolu ara kararında “davalıya tebligat yapılamadığından tahkikat aşamasına geçilmemesine” denildiğine göre ön inceleme duruşması için yeni bir gün tayin edilerek Hukuk Muhakemeleri Kanununun 139. maddesi uyarınca davalıya usulünce tebliğ edilmesi ve tespit edilen bu günde çekişmeli hususlar belirlenip (HMK. md. 140/3) Ön inceleme duruşmasının bittiği tespit edildikten sonra tarafların tahkikat duruşmasına davet edilmesi zorunludur (HMK md 147). Tüm bu hususların nazara alınmaması davalının hukuki dinlenilme hakkına (HMK.md.27) aykırı olup; bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalı kocanın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.07.07.2014 (Pzt.)