ONLİNE ÖDEME YAPMAK İÇİN TIKLAYIN

ÇOCUĞUN CİNSEL İSTİSMARI

5. Ceza Dairesi 2010/9890 E., 2010/9837 K.

ÇOCUĞUN CİNSEL İSTİSMARI 

5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 103 ] 
5271 S. CEZA MUHAKEMESİ KANUNU [ Madde 309 ] 
5271 S. CEZA MUHAKEMESİ KANUNU [ Madde 170 ] 
5271 S. CEZA MUHAKEMESİ KANUNU [ Madde 174 ] 

“İçtihat Metni”

Organ sokmak suretiyle beden ve ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun cinsel istismarı suçundan şüpheli H.... S.... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Giresun Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 20.08.2010 tarihli ve 2010/4095 soruşturma, 2010/1379 esas, 2010/120 sayılı iddianamenin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 170. maddesine uygun bulunmadığından bahisle aynı Kanunun 174. maddesi gereğince iadesine dair Giresun Ağır Ceza Mahkemesinin 25.08.2010 tarihli ve 2010/119 sayılı kararının; 

Dosya kapsamına göre, Giresun Ağır Ceza Mahkemesince mağdurenin beden ve ruh sağlığında bozulma olup olmadığı konusunda Adlî Tıp Kurumundan rapor alınmaması ve suç zaman diliminin belirlenmemesi iddianamenin iadesi sebepleri olarak gösterilmiş ise de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 170/3. maddesinde iddianamede nelerin gösterileceği, aynı Kanunun 174/1. maddesinde ise iddianamenin hangi hallerde iadesine karar verileceğinin belirtildiği, 5271 sayılı Kanunun 170/2. maddesinde yer alan “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler.” hükmü uyarınca Cumhuriyet Savcısının dava açmasının zorunlu olduğu ve bu durumda mahkemece, iddianamede gösterilen olaylarla ilgili olarak ibraz edilen deliller ve yargılama sırasında ibraz edilebilecek diğer deliller birlikte değerlendirilerek yargılama sonucuna göre bir karar verileceği, mahkemece Adli Tıp Kurumundan görüş alınabileceği, suç zaman diliminin belirlenebileceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 30/10/2010 gün ve B.03.0.CIG.0.00.00.04-105-28-7954-2010/12659/66789 sayılı kanun yararına bozmaya atfen C.Başsavcılığından tebliğname ile daireye ihbar ve dava evrakı ile birlikte tevdii kılınmakla gereği düşünüldü: 

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 174/1. maddesine dayanılarak 5237 sayılı TCK.nun 103/6. maddesi gereğince suçun sonucunda mağdurenin beden veya ruh sağlığının bozulup bozulmadığı hususunda Adli Tıp Kurumundan rapor alınmadığı gerekçesiyle iddianamenin iade edilemeyeceği, Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı ve Trabzon Adli Tıp Şube Müdürlüğünün düzenlediği raporların kovuşturma aşamasında toplanan diğer kanıtlarla birlikte ele alınıp, yetersiz görülmesi halinde mahkemesince Adli Tıp Kurumundan suçun mağdure üzerindeki etkisine göre mütalaa alınmasının mahkemenin görevi olduğu, iddianamede suç tarihi gösterildiği gibi fiile bağlı olarak hamile kalan mağdurenin gebelik süresini ve doğum yaptığı tarihi gösteren raporlara göre suç tarihinin belirlenebildiği nazara alınarak iddianamenin kabulü yerine yazılı şekilde iadesine karar verilmesi, 

Kanuna aykırı ve bu itibarla kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname münderecatı yerinde görüldüğünden, Giresun Ağır Ceza Mahkemesinin 25.08.2010 gün ve 2010/119 sayılı kararının CMK.nun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahkemesince yapılmasına ve dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 20.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.