ONLİNE ÖDEME YAPMAK İÇİN TIKLAYIN

Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 22. maddesi uyarınca vekâlet ücretine hükmedilirken davalar seri dava değilse davacılar lehine her bir dava arkadaşı bakımından ayrı vekâlet ücretine hükmedilir.

İhtiyari dava arkadaşlarının davacı tarafta yer alması ve davanın lehine sonuçlanması halinde dava arkadaşları ayrı vekillerle temsil edilmişse ayrı ayrı vekâlet ücretine hükmedilirken aynı vekil ile temsil edilmişlerse davaların seri dava olup olmadığı önem arz eder. Eğer davalar seri dava niteliğinde ise Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 22. maddesi uyarınca vekâlet ücretine hükmedilirken davalar seri dava değilse davacılar lehine her bir dava arkadaşı bakımından ayrı vekâlet ücretine hükmedilir. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 3. maddesinin ikinci fıkrasına göre müteselsil sorumluluk hali de dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılmış ve davalıların tek vekille temsil edildiği bir davanın reddi durumunda, ret sebebi ortak olan davalıların avukatı lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalıların avukatı lehine ise her ret sebebi bakımından ayrı ayrı vekâlet ücreti hükmedilir. Bununla birlikte birden fazla davalıya karşı açılan davada davalıların ayrı ayrı vekillerle temsil edilmeleri halinde, dava aynı sebepten reddedilse davalılar lehine ayrı ayrı vekâlet ücretine hükmedilmelidir.

Yargıtay 21. HD., 08.03.2013, E. 2012/17265, K. 2013/4872

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere ve temyiz nedenlerine göre davacılar vekili ile temyiz eden davalılar Cengiz İnş. San. Tic. A.Ş ve Eftal Tekel Petrol Tekstil İnş. Nak. Gübre Ürün. San. Tic. Ltd. Şti. vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine.

2-Dava, 29.03.2010 tarihinde geçirdiği iş kazasında vefat eden sigortalının haksahiplerinin maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemlerine ilişkindir.

Mahkemece; maddi tazminat davasında, davalı Akyapı End. Tic. A.Ş aleyhine açılan davanın feragat nedeniyle reddine, davacı Nurgül Şenocak'ın maddi tazminat isteminin reddine, davacı Ayfer Şenocak ve Avni Şenocak'ın maddi tazminat istemlerinin kabulüne karar verilirken manevi tazminat davasında, davacı eş için 100.000,00TL, davacı çocuklar içir ise ayrı ayrı 70.000,00'er TL manevi tazminatın davalılar Cengiz İnş. San. Tic A.Ş ve Eftal Tekel Petrol Tekstil İnş. Nak. Gübre Ürün. San. Tic. Ltd. Şti'den tahsiline karar verilmiş ayrıca reddolunan maddi tazminat kısmı için 100,00'er TL avukatlık ücretinin davacı Nurgül Şenocak'tan tahsili ile davalılar Cengiz İnş. San. Tic A.Ş ve Eftal Tekel Petrol Tekstil İnş. Nak. Gübre Ürün. San. Tic. Ltd. Şti'ne verilmesi, maddi ve manevi tazminat davalarında alınması gereken toplam 38.238,07TL harçtan peşin yatırılan ve ıslah için yatırılan harcın mahsubu ile bakiye 36.042,87TL harcın davalılar Cengiz İnş. San. Tic A.Ş ve Eftal Tekel Petrol Tekstil İnş. Nak. Gübre Ürün. San. Tic. Ltd. Şti'den alınarak hazineye irat kaydı hüküm altına alınmıştır.

Dosya içerisindeki bilgi ve kayıtlardan; meydana gelen zararlandırıcı olayın SGK Başkanlığınca iş kazası olarak kabul edildiği, kazanın oluşumunda davacılar murisi sigortalının kusurunun bulunmadığı, kusurun %30 oranında davalı Cengiz İnş. San. Tic A.Ş'de, %20 oranında davalı Akyapı End. Tic. A.Ş'de ve %50 oranında da davalı Eftal Tekel Petrol Tekstil İnş. Nak. Gübre Ürün. San. Tic. Ltd. Şti'nde olduğu, maddi ve manevi tazminat davalarında kabulüne karar verilen miktarlar bakımından davacılar yararına ayrı ayrı vekalet ücretinin kararlaştırılmadığı ve davacılar tarafından ödenen peşin harc ile ıslah harcının iadesine dair bir karar verilmediği ayrıca davacı Nurgül Şenocak'a Kurum tarafından(SGK) iş kazası sigorta kolundan haksahibi olmadığı için gelir bağlanmadığı anlaşılmıştır.

Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile sigortalı yakınlarına verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, davacının sürekli iş göremezlik oranı, işçinin yaşı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği de söz götürmez ve yine 22.06.1966 gün 1966/7-7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de açıklandığı üzere zarar görenin müterafik kusurunun varlığı halinde bu durumun manevi tazminatın takdirinde göz önünde bulundurulması gerekir.

Bunun yanında Mecburi dava arkadaşlığı halleri dışında, dava arkadaşlığı ihtiyaridir. (isteğe bağlıdır). Buna göre birlikte dava açma hakkına sahip olanlar davalarını birlikte açmak zorunda değillerdir. Bu kişilerden her biri ayrı ayrı dava açabilecekleri gibi, dilerlerse birlikte de dava açabilirler. İhtiyari dava arkadaşlığında, dava arkadaşı sayısı kadar dava vardır, bu davalar birlikte görülür. Mahkeme hükümde her ihtiyari dava arkadaşı hakkında verdiği kararı ayrı ayrı gösterir. Bir taraftaki ihtiyari dava arkadaşları davada haklı çıkarsa mahkeme dava arkadaşları yararına yargılama giderine ve bu arada vekalet ücretine hükmeder. Bu halde her dava arkadaşı yararına hükmedilen yargılama gideri miktarı hüküm fıkrasında açık biçimde her dava arkadaşı için ayrı ayrı gösterilmelidir. Davacı taraftaki ihtiyari dava arkadaşları davayı kazanırsa, mahkemece kendini vekil ile temsil ettirmiş olan her dava arkadaşı yararına kendisine ilişkin bölüm üzerinden ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir.

Bu açıklamalardan olarak davacılar yararına hükmedilen manevi tazminat miktarları çok fazla olduğu gibi davacılar tarafından ödenen peşin harç ve ıslah harcının iadesine karar verilmemesi ayrıca aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunan davacıların her biri için ayrı ayrı kabulüne karar verilen maddi ve manevi tazminat miktarları üzerinden yine ayrı ayrı avukatlık ücreti takdiri yerine davacıların tümü için hükmedilen toplam tazminat miktarı esas alınarak yapılan hesaplama ile davacılar zararına eksik avukatlık ücretine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

O halde, temyiz eden taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden taraflara iadesine

18.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Yargıtay 1. HD., 26.06.2019, E. 2016/11286, K. 2019/4155

Asıl ve birleştirilen dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre ve özellikle temlikin muvazaalı olmadığı, bakım karşılığı yapıldığı saptanarak asıl ve birleştirilen davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Asıl ve birleştirilen davada davacıların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine.Asıl ve birleştirilen davada davalının temyiz itirazlarına gelince; Bilindiği üzere muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda dava değeri, taşınmazın tümünün değeri üzerinden davayı açan mirasçı ya da mirasçıların payına isabet eden değerdir.Somut olayda, mirasbırakan ...’in 24.04.2013 tarihinde ölümü üzerine kendinden önce ölen oğlu ...’dan olma asıl davada davacı torunları ... ve ..., yine kendinden önce ölen oğlu ...’den olma birleştirilen davada davacı torunları ... ve ... ile dava dışı oğlu ...’ın mirasçı kaldıkları nüfus kayıtlarıyla sabittir. Dava konusu taşınmazın tümünün keşfen saptanan değeri 80.199,13 TL olup, asıl ve birleştirilen davada davacıların miras paylarına isabet eden toplam değer her bir dava bakımından ayrı ayrı 26.733,00 TL’dir. Birleştirilen davaların ayrı dava olma özelliklerini korudukları da gözetilerek retle sonuçlanan her dava bakımından 26.733,00 TL üzerinden davalı yararına ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tek seferde taşınmazın tümünün değeri olan 80.199,13 TL üzerinden fazla vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de bu husus temyiz edenin sıfatına göre aleyhe bozma yasağı kapsamında kaldığından ve davacılar tarafından da açıkça temyiz sebebi yapılmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Öte yandan, nüfus kayıtlarına göre mirasbırakanın kendinden önce ölen oğlu ...’nin eşi olan davacı ...’in mirasçı olmadığı ve diğer davacılarla birlikte onun yönünden de davanın reddine karar verildiği kuşkusuzdur. Davalı yanın, davacının birden fazla olması ve davacılardan biri yönünden farklı gerekçeyle davanın reddi durumunda davalı yararına ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği yönündeki temyiz itirazı da yerinde değildir. Zira karar tarihi itibariyle yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 3/2. maddesinde “ Müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur” düzenlemesine yer verilmiş olup, sözü edilen düzenlemenin davalıların birden fazla olması durumunda uygulanacağı, eldeki davada ise davalının tek, davacıların birden fazla olduğu, bu nedenle davacılardan biri yönünden davanın aynı ya da farklı gerekçeyle reddedilmesinin davalı yararına hükmedilecek vekalet ücreti bakımından sonucu değiştirmeyeceği açıktır. Asıl ve birleştirilen davada davalının yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 14.00.-TL. Fazla yatırılan harcın davacılar ve birleştirilen davada davacılara iadesine, 15.20.-TL. fazla yatırılan harcın davalı birleştirilen davada davalıya iadesine, 26.06.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.