Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 14.02.2013 tarih, 2013/1182 Esas, 2013/3481 Karar sayılı karar, “…Davacı koca, davalı eşi aleyhine açtığı 02.09.2004 tarihli boşanma davası ile davalı eşten kaynaklanan geçimsizlik nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını belirterek (TMK md 166/1) boşanmaya karar verilmesi talep etmiştir. Davacı 26.01.2005 tarihli ıslah dilekçesi ile davalının akıl hastalığına duçar olduğunu ve bu hastalığının etkisi ile çevreye saldırıp zarar verdiğini belirterek boşanma sebebini "akıl hastalığı" olarak ıslah ettiğini bildirmiştir. Dava bu haliyle akıl hastalığı hukuksal nedenine (TMK md 165) dayalı boşanma davasıdır. Davacı koca, davalı eşi aleyhine açtığı 02.09.2004 tarihli boşanma davası ile davalı eşten kaynaklanan geçimsizlik nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını belirterek (TMK md 166/1) boşanmaya karar verilmesi talep etmiştir. Davacı 26.01.2005 tarihli ıslah dilekçesi ile davalının akıl hastalığına duçar olduğunu ve bu hastalığının etkisi ile çevreye saldırıp zarar verdiğini belirterek boşanma sebebini "akıl hastalığı" olarak ıslah ettiğini bildirmiştir. Dava bu haliyle akıl hastalığı hukuksal nedenine (TMK md 165) dayalı boşanma davasıdır. Bozma sonrası yeniden yapılan yargılamada davalıya vasi tayini gerek olup olmadığı yönünde mahkemece uyulan bozma ilamı doğrultusunda Arsin Sulh Hukuk Mahkemesine yapılan ihbar sonucunda bu mahkemece Trabzon Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinden alınan 19.4.2011 gün 6646 nolu sağlık kurulu raporunda davalıda tespit edilmiş bulunan "şizoafektif bozukluk" hastalığının "remisyonda" olduğu bildirildiği gerekçesiyle vasi tayini gerekmediği gerekçesiyle ret kararı verilmiştir (Arsin Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/97 esas 252 karar sayılı kararı). Mahkemece bunun üzerine dosyadaki tüm raporlar da eklenerek 6.12.2011 tarihli yazı ile Sulh Hukuk Mahkemesine yeniden ihbarda bulunulmuştur. Arsin Sulh Hukuk Mahkemesince Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinden alınan 22.11.2011 gün 51 nolu sağlık kurulu raporunda "davalı ve yakınlarından alınan öykü, hastane kayıtlarının incelenmesi ve yapılan testler sonucu kişide bipolar bozukluk tanısının mevcut olduğu, tedaviden fayda gördüğü ve belirgin iyileşme olduğu halen remisyonda olup vasi tayininin gerekmediği" bildirilmiş mahkemece bu defa Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi Başhekimliğinden rapor alınmıştır. 3.2.2012 gün ve 7954 sayılı bu sağlık kurulu raporunda da "davalının 8 yıldır nöbet geçirmediği, iyilik halini koruduğu vasi tayini gerekmediği" bildirilmiş ve bu raporlar doğrultusunda vasi tayinine ilişkin dava yeniden reddedilmiştir. (Arsin Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/375 esas 2012/26 karar sayılı kararı) TMKnun 165. maddesinde "Eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez hale gelirse, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmi sağlık kurulu raporuyla tespit edilmek koşuluyla bu eşin boşanma davası açabileceği" düzenlenmiştir. Somut olayda, bozma kararı sonrası vesayet konusunda ihbarda bulunan mahkemelerce alınan ve yukarıda özetlenen tüm sağlık kurulu raporları dikkate alındığında davalının hastalığının "remisyonda" olduğu, iyilik halinin devam ettiği dolayısıyla "hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı" yönündeki TMKnun 165. maddesindeki yasal şartın gerçekleşmediği; bu nedenle akıl hastalığı hukuksal sebebine dayalı boşanma davasının reddinin gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir…”, Remisyon kelime anlamı ile kronik hastalıkların ilerlemesi sırasında, hastalığın semptomlarının azaldığı yahut yok olduğu dönem olarak geçmektedir, Bknz: Türk Cerrahi, Tıp Sözlüğü, 2023, https://www.turkcerrahi.com/tip sozlugu/remisyon/ , söz konusu durumda da davalının remisyon yani iyileşme döneminde olduğu gözetilerek davanın reddine karar verilmiştir
