ONLİNE ÖDEME YAPMAK İÇİN TIKLAYIN

Dedektif tutularak elde edilen delil

Yargıtay 2. HD’nin 03.04.2019 tarihinde dedektif tutularak elde edilen delil hakkında verdiği karar özetinde “...davalı kadına yüklenen sadakat yükümlülüğüne aykırı davranış fiilinin ispatında kullanılan ve dedektif tarafından çekilen fotoğrafların hukuka aykırı delil niteliğinde olması sebebiyle kusur belirlemesinde esas alınamayacağı, ancak yapılan yargılama ve toplanan diğer delillerden davalıya ait telefon görüşme dökümlerine göre davalı kadının güven sarsıcı davranışlarda bulunduğunun, ayrıca davacı erkeğin de dedektif tutmak suretiyle kusurlu olduğunun, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı kadının yine de ağır kusurlu bulunduğunun anlaşılmasına göre..” ifadelerine yer vermiştir. Kararı veren istinaf mahkemesinin gerekçesini incelediğimizde ise dedektifin davalının eylemlerini halka açık yerlerde gerçekleştirdiği ve bu şekilde fotoğraf çektiğinin anlaşıldığını belirtmiş, menfaat tartımı yapılması görüşünü belirtmek suretiyle karar vermiştir. 350 Her ne kadar istinaf mahkemesinin gerekçesi Yargıtay tarafından kabul görmemiş olsa da kanaatimiz somut olay bazında menfaat tartımı değerlendirme yapılarak delil kabulü yapılmasıdır. Boşanma davalarındaki delil elde etme güçlüğü de göz önüne alındığında, sadakatsiz davrandığından şüphelenilen eşin özel alanına müdahale edilmeksizin gerçekleştirilen,izlenilen kimse de endişe yaratılmadan elde edilen delilin hukuka uygun olacaktır. Cezai anlamdaki sorumlulukta ise özel dedektifi tutanın ya da özel dedektifin, izlediği şahsın özel yaşam alanına müdahale etmediği sürece TCK md.134 kapsamında özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu işlediğinden bahsedilemeyecektir. Fakat özel alanına müdahale edildiği takdirde özel dedektifi ya da özel dedektifi tutan kimsenin bu faaliyetini hukuka uygun hale getiren bir düzenleme bulunmadığından bu kimselerin bu anlamda cezai sorumlulukları gündeme gelebilecektir. Elbetteki bu görüşümüzdeki amaç hakkaniyetli sonuçlara ulaşmaktır. Dolayısıyla tarafların delil elde etme noktasındaki şüphelerinin varlığını ispatlaması da somut olayda aranmalıdır.

01.12.2017 tarihinde verilen Gaziantep BAM 2.HD’nin 2017/1398 E., 2017/1628 K. sayılı kararının özetinde: “.. Somut olayda, davacının eşinden sürekli olarak rapor alıp İzmir iline gitmesi nedeniyle şüphelendiği, eşinin başka biri olan ilişkisini görüntüleyen fotoğrafları, kamuya açık bir alanda onun bilgisi dışında çektirerek dosyaya ibraz ettiği anlaşılmaktadır. Fotoğrafların kamuya açık bir alanda çekildiği ve orijinal olduğu konusunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmamakta, fotoğrafların oluşturulduğu veya montaj olduğu yönünde dosyada bir iddia bulunmamaktadır. Evlenmenin eşlerin özel hayatını tamamıyla kaldırdığı söylenemez ise de, kişilerin evlenmekle özel hayatlarının birbirlerine karşı sınırlandığının kabul edilmesi gerektiği, eşlerden birinin sadakat yükümlülüğünü gizlice ihlali nedeni ile diğer tarafın da bunu ortaya çıkarmak amacı ile somut olaydaki gibi delil elde edebileceğinin kabulü gerektiği, aksi taktirde sadakat yükümlülüğünü ihlal eden eşin, bir yandan bu eylemini sürdürürken, öte yandan bunun ortaya çıkmasını her defasında kişilik haklarının ihlal edildiğini öne sürerek önlemesi mümkün olur ki, böyle bir durum hakkın kötüye kullanılması yasağı ile bağdaşmaz.( AKİL, Cenk, s.1261) Eşlerin birbirlerine sadık kalmalarının eşler açısından hem bir yükümlülük hem de bir hak olduğu gözetildiğinde, eşlerden birinin özel hayatın gizliliğini ileri sürerek diğer eşin kişilik haklarına saldırı niteliğini taşıyan ve onunda özel hayatı kapsamına giren bir hakkı ihlale devam etmesi kabul edilemez.” İfadelerine yer verilmiştir