ONLİNE ÖDEME YAPMAK İÇİN TIKLAYIN

Usulüne uygun şekilde yemin davetiyesi tebliğ olunmamış kişinin yemini eda edeceği duruşmaya gelmemesi halinde yeminden kaçınmış sayılması hukuka aykırı olacaktır.

Kişinin yeminden kaçınmış sayılabilmesi için yemin davetiyesinin doğru kişiye ve usulüne uygun şekilde tebliğ olması gereklidir. Usulüne uygun şekilde yemin davetiyesi tebliğ olunmamış kişinin yemini eda edeceği duruşmaya gelmemesi halinde yeminden kaçınmış sayılması hukuka aykırı olacaktır.

‘‘Tebligat Tüzüğü'nün 24. Maddesinde 'Tebliğ yapılacak şahıs otel, pansiyon, hastahane, tedavi veya istirahat evi, fabrika, mektep, talebe yurdu, resmi veya hususi daire veya müessese gibi içine serbestçe girilmeyen veya arananın kolayca bulunması mümkün olmayan bir yerde bulunuyorsa, tebliğin yapılmasını o yeri idare eden veya muhatabın bulunduğu kısmın amiri temin eder. Bunlar tarafından muhatap derhal buldurulamaz veya tebellüğden imtina ederse yahut da diğer bir sebeple tebliğin temini mümkün olmazsa tebliğ o yeri idare eden veya muhatabın bulunduğu kısmın amirine yapılır. ' hükmü bulunmaktadır. Somut olayda tebliğ muhatap bulunmadığından o yeri idare eden amir ya da muhatabın bulunduğu kısmın amirine yapılması gerekirken memur Mahmut Karaca'ya yapılmıştır. Yapılan tebliğ usulsüzdür. O halde mahkemece, öncelikle yemin davetiyesinin usulüne uygun olarak yeniden tebliğ edilmesi sağlanmalı, tebligat parçası döndükten sonra davalıya yapılan tebliğin Tebligat Kanunu 18 ve 20. maddeleri ile Tebligat Tüzüğü'nün 24. maddesine uygun olup olmadığı denetlenmeli, yapılan bu denetimin sonucuna ve davalının yemini mazeretsiz olarak eda etmez ya da yemin etmekten kaçınır ya da mazeretsiz duruşmaya gelmezse bu durumun davacı lehine delil teşkil edeceği nazara alınarak hâsıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yanlış değerlendirmeyle davanın reddine dair hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.’’ 13. HD., 27.6.2018 T., 2016/2382 E., 2018/7367 K. ‘‘ Mahkemece, her ne kadar davalı ...'nın yemin davetiyesine rağmen duruşmaya gelip yemin eda etmediği kabul edilmişse de yemine davet için çıkartılan tebligatlardan birisinin (Gayrettepe adresi) iade döndüğü, diğerinin (Silivri adresi) ise tebligat mazbatasında tebliğin Tebligat Kanununun 21/2.m hükmü uyarınca yapılmasına yönelik meşruhatı içermemesine rağmen 21/2.m hükmüne göre yapıldığı, bu nedenle usulsüz olduğu görülmektedir. Şu halde, davalıya usulüne uygun tebliğ edilmiş bir yemin davetiyesinin bulunduğundan söz edilemez. Bununla birlikte davalı Borka(...)Ltd. Şti. İçin şirketin ticaret sicil adresine ayrıca tebligat çıkartılması gerekirken temsilcisi kabul edilen davalı ...'nın tebligat adresine yapılan davetiye ile yetinilmesi de doğru olmamıştır. Ayrıca belirtmek gerekir ki HMK m.229 hükmünde belirtilen yemin eda etmemenin sonuçlarının uygulanabilmesi için 228. madde gereği yemin davetiyesine, yemine konu hususlar hakkında sorulacak sorular ile muhatabın geçerli bir özrü olmaksızın yemin için tayin olunan gün ve saatte mahkemeye bizzat gelmediği veya gelip de yemini iade etmediği yahut yemini eda etmekten kaçındığı takdirde, yemin konusu vakıaları ikrar etmiş sayılacağı ihtarının yazılmış olması gerekir. Şu halde, mahkemece HMK 225 vd. maddeleri uyarınca davalı ... ve davalı Borka (...) Ltd. Şti.'ye yemin için ayrı ayrı davetiye çıkartılması şirkete yapılacak tebligatta şirket yetkilisi belirgin ise isminin de belirtilmesi, usulüne uygun tebliğden sonra sonuca göre karar verilmesi gerekirken, bu hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.’’ 13. HD., 8.4.2019 T., 2016/18919 E., 2019/4664 K.