Ergin bir kişinin, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri bir sebeple ivedi bir işini kendisi görebilecek veya bir temsilci atayabilecek durumda olmaması halinde; bir işte yasal temsilcinin menfaati ile küçüğün veya kısıtlının menfaatinin çatışması halinde ve yasal temsilcinin görevini yerine getirmesine bir engel olması halinde ilgilinin isteği üzerine veya re’sen temsil kayyımı atanır.
“…Görülen davada, baba ile davaya konu küçük çocuklar arasında menfaat çatışması bulunduğundan Türk Medeni Kanununun 426/2. maddesi gereğince çocukları davada temsil etmek üzere kayyım atanması için vesayet makamına ihbarda bulunulması, açılan davanın sonucunun beklenilmesi, çocukları temsilen atanan kayyımın davaya katılması sağlanarak, gösterdiği takdirde delilleri toplanıp sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi…bozulmasına…” Yargıtay 8. HD., 19.10.2017, E. 2017/2307, K. 2017/13334