ONLİNE ÖDEME YAPMAK İÇİN TIKLAYIN

KARŞI VEKALET ÜCRETİ AVUKATA AİTTİR.

KARŞI VEKALET ÜCRETİ AVUKATA AİTTİR.

Yargılama gideri niteliğindeki vekâlet ücretinin kime ait olacağı hususu Avukatlık Kanunu’nun 164. maddesinde düzenlenmektedir. Avukatlık Kanunu’nda 4667 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikle 164. maddenin son fıkrasında “Dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekâlet ücreti avukata aittir. Bu ücret, iş sahibinin borcu nedeniyle takas ve mahsup edilemez, haczedilemez.” denilerek yargılama gideri olan vekâlet ücretinin aidiyeti konusundaki tereddütler giderilmiş bulunmaktadır.

Yargılama gideri olan vekalet ücretinin avukata ait olduğu kanun hükmü ile açık olsa dahi 2017 yılında bir davada davacı tarafça vekâlet ücretinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ve takibin devamı istemiyle ikame edilen bir davada, itiraz konusu kuralın Anayasa’ya aykırı olduğuna kanaat getiren Mahkeme, hükmün iptali için başvurmuştur. Bu başvuruda; mahkeme tarafından müvekkil lehine belirlenen vekâlet ücretinin doğrudan avukata ait olacağını düzenleyen kuralın taraflara bu konuda farklı şekilde anlaşma yapma imkânı bırakmadığı, bu sebeple avukat ve müvekkili arasındaki eşitliğin bozulduğu, avukatlık mesleğine haklı bir gerekçe olmaksızın ayrıcalık tanındığı, davasını avukatı ile takip etmek isteyen kişilerin davanın sonucunda haklı çıksalar dahi avukata hizmeti karşılığı ödedikleri ücretlerini karşı taraftan alamayacakları ve ödedikleri ücretlerin üzerlerinde kalacağı, bu durumun kişinin avukat ile temsil edilmekten kaçınmasına ve davasını kendi başına takip etmek istemesine sebep olabileceği, bu suretle kişilerin avukat aracılığıyla davalarını takip etmelerinin dolaylı yoldan engellendiği, hak arama özgürlüğü ile adil yargılanma hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle kuralın Anayasa’nın 10., 36. ve 48. maddelerine aykırı olduğu iddia edilmiştir. Anayasa Mahkemesi tarafından 10.04.2019 tarih ve 2017/154 Esas, 2019/18 Karar sayılı kararında ise karşı vekalet ücretinin, savunma hakkının en önemli unsuru olan hukuki danışmanlık görevinin, konunun uzmanı hukukçularca yapılmasının doğal bir neticesi olması nedeniyle kişilerin davalarını bizzat açma veya davalarını avukatla takip etme imkânını ortadan kaldırmayan itiraz konusu kuralın hak arama özgürlüğüne aykırı olmadığı; itiraz konusu kuralın vekâlet ücretinin avukat ile müvekkil arasındaki bir hukuki ilişkiden doğma ve kişisel bir hak olma niteliğini değiştirmediği ve kuralın emredici hukuk kuralı değil, tamamlayıcı bir hukuk kuralı olduğu; bu bakımdan kuralın avukatlık sözleşmelerinde ücret kararlaştırılırken dava neticesinde karşı tarafa yüklenecek vekâlet ücretinin vekâlet ücretine dâhil edilip edilmeyeceği hususunu dikkate alarak düzenleme yapmalarına engel olmadığı, tarafların eşit koşullarda özgür iradeleri ile düzenleyecekleri avukatlık sözleşmelerinin hukuki geçerliliği ve içeriğine müdahale oluşturmayan kuralın Anayasa’da koruma altına alınan sözleşme özgürlüğüne ve eşitlik ilkesine aykırılık teşkil etmediği değerlendirmeleri yapılarak başvurunun reddine karar verilmiştir.