YALANCI TANIKLIK-DİĞER SANIĞI KORUYUCU BEYANDA BULUNMAK
YARGITAY 8.CEZA DAİRESİ
Tarih: 5.3.1997
Esas: 1997/989
Karar:1997/2741
Irza Geçmekten Yargılanan Diğer Sanık Hakkındaki Davada Kendisinin de Mağdure ile İlişkisi Olduğunu Beyan Edenin Eylemi Yalan Tanıklık Olarak Değerlendirilemez
Özet: Yalan tanıklıktan yargılanan sanık, diğer sanık hakkında ırza geçmekten dolayı yapılan yargılamada kendisinin de mağdure ile ilişkisi olduğunu beyan etmiştir. Bu beyan, ırza geçmekten dolayı yapılan yargılamada davayı etkileyecek nitelikte bir beyan değildir. Söz konusu tanıklık, ırza geçme eylemi ile ilgili bir tanıklık olarak da nitelendirilemez. Bu durum karşısında yalan tanıklıktan ceza verilmesi hatalıdır.
- 765 sayılı TÜRK CEZA KANUNU ( MÜLGA ) m. 286
Yalan tanıklık yapmaktan sanık Y.A.`nın yapılan yargılanması sonunda; hükümlülüğüne dair Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesi`nden verilen 29.12.1995 gün ve 78 esas, 359 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanık vekili tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığı`ndan tebliğname ile 21.1.1997 günü daireye gönderilmekle incelenip gereği düşünüldü:
Sanığın, diğer sanık G.A. hakkında Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesi`ne "reşit olmayan mağdurenin zorla ve hile ile ırzına geçmek, kızlık bozmak" suçlarından açılan davanın görülmesi sırasında; kendisinin de mağdure ile ilişkisinin bulunduğunu söylemekten ibaret anlatımının sanık G.A hakkında açılan davayı olumlu ya da olumsuz yönde etkileyecek nitelikte değerlendirilemeyeceği, adı geçen sanığın eylemleri ile ilgili bir tanıklık olarak kabul edilemeyeceği gözetilmeden yazılı gerekçelerle yalan tanıklık suçundan mahkûmiyet hükmü kurulması,
Bozmayı gerektirmiş sanık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 5.3.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.