İsticvabın konusu bakımından ispat aracı olarak kabul edilmesi ya da edilmemesi açısından herhangi bir farklılık söz konusu değildir. “Davacının boşanma davası TMK’nun 166/1-2. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalıdır…Davacı delil olarak, davalının tehditlerini içerdiğini iddia ettiği, davalının hükmen tutuklu olduğu cezaevi kanalıyla davacıya göndermiş olduğu anlaşılan mektup içeriği ile aldatılarak evlendiğine ilişkin göstereceği tanık beyanlarına dayanmıştır. Davacının tanık dinletmek istediği maddi vakıa boşanma nedeni olmadığından, mahkemenin davacının tanık dinletme isteğini kabul etmemesi yerindeyse de; sunulan mektubun davalı kocaya ait olması ve davanın açılmasından önce yazılmış olması durumunda; içeriğindeki tehdit beyanları davalı koca için bir kusur ve boşanma sebebi olacaktır. Bu nedenle, davacı tarafça delil olarak sunulan mektubun davalı koca tarafından davanın açılması tarihinden önce yazılmış olup olmadığı hususu araştırılarak, gerektiğinde davalı kocanın bu konuda isticvabının (HMK m. 169 175) sağlanarak, gerçekleşecek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken; eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olmuş; bozmayı gerektirmiştir’’2.HD., 25.06.2012 T., 17/17527