ONLİNE ÖDEME YAPMAK İÇİN TIKLAYIN

GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA-İRTİKAP ANALİZİ

GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA-İRTİKAP ANALİZİ

T.C.

YARGITAY

5. CEZA DAİRESİ

E. 2010/4251

K. 2011/677

T. 14.2.2011

• JANDARMA KARAKOL KOMUTANI SANIĞIN İŞYERİNE RUHSAT VERİLMESİ İŞLEMLERİ İÇİN PARA ALMASI ( İcbar Boyutuna Varan Bir Hareketi Olmayan Sanığın Eyleminin İrtikap Olarak Kabul Edilemeyeceği )

• İRTİKAP ( Jandarma Karakol Komutanı Sanığın İşyerine Ruhsat Verilmesi İçin Para Aldığı – İcbar Boyutuna Varan Bir Hareketi Olmayan Sanığın Eyleminin İrtikap Olarak Kabul Edilemeyeceği )

• GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA ( Jandarma Karakol Komutanı Sanığın İşyerine Ruhsat Verilmesi İçin Para Aldığı – Sanığın Ruhsat Vermeye Yetkili Olmadığı ve İcbar Teşkil Eden Hareketi Olmadığı/Eylemin İrtikap Değil Görevi Kötüye Kullanma Olduğu )

• YETKİLİ OLMADIĞI İŞLEM İÇİN PARA İSTEYEN KAMU GÖREVLİSİ ( Jandarma Karakol Komutanı Sanığın İşyerine Ruhsat Verilmesi İçin Para Aldığı – Sanığın Ruhsat Vermeye Yetkili Olmadığı/Eylemin İrtikap Değil Görevi Kötüye Kullanma Olduğu )

5237/m. 240, 250

ÖZET : Jandarma merkez karakol komutanı sanığın müştekinin açacağı işyerine ruhsat verilmesi işlemleri için para aldığı anlaşılmaktadır. Sanığın icbar boyutuna varan bir davranışı bulunmadığından irtikap suçu oluşmamıştır. Sanığın ruhsat verme yetkisinin de bulunmaması karşısında eyleminin görevi kötüye kullanma suçunu oluşturacağı gözetilmelidir.

DAVA : İrtikap suçundan sanığın yapılan yargılanması sonunda; atılı suçtan beraetine dair, ( Antalya Birinci Ağır Ceza Mahkemesi )’nden verilen 02.07.2008 gün ve 2005/238 Esas, 2008/288 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay’ca incelenmesi o yer C.Savcısı tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:

KARAR : Müşteki beyanlarına, tanık anlatımlarına, savunmaya, olaya ilişkin tutanaklara ve dosya içeriğine göre K… İlçe Jandarma Merkez Karakol Komutanı olarak görev yapan sanığın müştekinin açacağı işyerine ruhsat verilmesi işlemleri için para aldığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK’nın 250/1. maddesindeki düzenlemeye nazaran da cebri irtikap suçunun oluşması için kamu görevlisinin görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlanmasına veya bu yolda vaatte bulunulmasına bir kimseyi icbar etmesi gerektiği, somut olayda sanığın yasanın öngördüğü anlamda icbar boyutuna varan bir davranışı bulunmadığı, bu itibarla irtikap suçunun yasal unsurunun oluşmadığı, sanığın ruhsat verme yetkisinin de bulunmaması karşısında eyleminin görevi kötüye kullanma suçunu oluşturacağı, ancak bu suçun 765 sayılı TCK’nın 240/2. maddesinde öngörülen cezanın üst sınırı itibariyle aynı Kanun’un 102/4 ve 104/2. maddelerinde belirlenen yedi yıl altı aylık asli ve ilave dava zamanaşımına tabi olduğu, suç ve inceleme tarihleri arasında bu sürenin gerçekleştiği anlaşıldığından, hükmün 5237 sayılı TCK’nın 7/2. maddesi ile 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gözetilmek suretiyle CMUK’nın 321. maddesi uyarınca ( BOZULMASINA ),

SONUÇ : Ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasa’nın 322/1 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri uyarınca davanın zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 14.02.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi