Boşanma davasından bağımsız olarak maddi ve/veya manevi tazminat davası açılması durumunda bu talepler harca tabi olduğu gibi, vekâlet ücretinin de nispi olarak hesaplanması gerekmektedir.
Yargıtay 2. HD., 21.04.2014, E. 2014/8034, K. 2014/9362
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı (kadın) tarafından, lehine hükmedilen tazminatların miktarları ile yargılama harç ve vekalet ücreti yönünden; davalı (koca) tarafından ise tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davacı (kadın) yararına hükmolunan maddi tazminat çoktur. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50. ve devamı maddeleri hükmü nazara alınarak, daha uygun miktarda maddi tazminat (TMK md.174/1) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir
Dava, evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden sonra açılmış bulunan maddi ve manevi tazminat (TMK md. 174/1-2) talebine ilişkindir. Boşanma davası içinde harca tabi olmadan istenebilecek olan tazminat (TMK md. 174/1-2) taleplerinin boşanma davasından bağımsız olarak talep edilmesi halinde, harca tabi olduğu gibi, vekalet ücretinin de nispi olarak hesaplanması gerektiği tartışmasızdır. Davacı kadın maddi ve manevi tazminat taleplerini ayrı bir dava konusu yapmış ve talep ettiği tazminat miktarı üzerinden hesap edilen peşin nispi harç eksikliğini yargılama aşamasında 14.04.2011 tarihinde tamamlamıştır. Bu hale göre davacının tazminat talebinin kabul edilen kısmı üzerinden 492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca hesap edilecek olan nispi harcın davalıdan tahsiline, davacı tarafından yatırılmış bulunan peşin harcın ise yargılama gideri meyanında davalıdan alınıp davacıya verilmesine ve yine hüküm altına alınmış bulunan tazminat miktarları da dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 21.04.2014 (Pzt.)
İşin müzakeresinden ve kararın oluşumundan sonra üyelerden 'ın 28.04.2014 günü ölümü sebebiyle kararı imzalaması mümkün olmamıştır (HMK m.299). 06.05.2014