Kadastro Davalarında Karşı Vekalet Ücreti
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nda187 31. maddenin 3. fıkrasında vekâlet ücretine dair hükme yer verilmiştir; “Avukat veya dava vekili ile takip edilen davalarda vekâlet ücreti; davanın önemi, vekilin sarf ettiği emek, tarafların davada iyi niyetle hareket edip etmediği, hak ve eşitlik kuralları göz önünde tutularak maktuan takdir ve tayin olunur. Şu kadar ki, takdir edilecek vekâlet ücretinin miktarı keşif yapılmışsa, taşınmaz malın değerine göre avukatlık ücret tarifesinin tayin ettiği nispi vekalet ücreti sınırlarının üstünde olamaz.
Yargıtay 16. HD., 05.11.2009, E. 2009/6839, K.2009/7390
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında 205 ada 25 parsel sayılı 40190.76 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz Eskişehir Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 14.01.2000 tarih ve 1040 sayılı kararı ile kabul edilen Kocatepe Tarihi Sit Alanı içinde kalması nedeniyle davalı Hazine adına tespit edilmiş; “Korunması gerekli kültür ve tabiat varlığı ve Kocatepe tarihi Sit Alanı” olduğu ve “Osman oğlu Ali Gök’ün kullanımında” bulunduğu tutanağın beyanlar hanesinde gösterilmiştir. Davacı Osman oğlu Ali Gök vekili, yasal süresi içinde irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacı vekiline tanınan kesin sürede keşif avansını yatırmaması ve davasını mevcut delillerle kanıtlayamaması nedeniyle davanın reddine ve çekişmeli parselin tespit gibi davalı Hazine adına tesciline "hesap edilen 1.929,16 TL nispi vekalet ücretinin davacı taraftan alınıp davalı Hazineye verilmesine" karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak 3402 sayılı Yasa'nın 31/ son maddesine göre "Avukat veya dava vekili ile takip olunan davalarda vekalet ücreti; davanın önemi, vekilin sarf ettiği emek, tarafların davada iyi niyetle hareket edip etmediği, hak ve eşitlik kuralları gözönünde tutularak maktuen tayin ve takdir olunur. Şu kadar ki takdir olunacak vekalet ücretinin miktarı keşif yapılmışsa, taşınmaz malın değerine göre avukatlık ücret tarifesinin tayin ettiği nispi vekalet ücreti sınırlarının üstünde olamaz." Keşif yapılmayan durumlarda davanın önemi ile aynı kanunun 36/2. maddesi uyarınca "ilgili taşınmaz mala ait son beyan dönemi emlak vergisi değeri" gözönünde bulundurulmalıdır. Hal böyle olunca; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 31. maddesinde belirtilen hüküm gözönünde bulundurularak, yerinde keşif yapılmadığı ve davalı Hazine aleyhine aynı türde birden fazla dava açıldığı gibi hususlar da değerlendirilerek davalı Hazine yararına vekalet ücretinin maktuen takdir edilmesi gerekirken, nispi hesap edilen 1.929.16 TL. vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmiş olması isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün vekalet ücreti yönünden BOZULMASINA, 05.11.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.