YARGITAY
6. Ceza Dairesi 2009/6942 E.N , 2011/7195 K.N.
İlgili Kavramlar
ETKİN PİŞMANLIK
YAĞMA
Özet
SANIĞIN AİLESİNİN YAĞMALANAN PARAYI KENDİSİNE İADE ETMEK İSTEDİĞİNİ ANCAK KUMAR PARASI OLDUĞU İÇİN KABUL ETMEDİĞİNİ BELİRTEN YAKINANIN BU BEYANI KARŞISINDA MAHKEMECE YAKINANIN ZARARININ VE BU ZARARIN HANGİ AŞAMADA KARŞILANMAK İSTENDİĞİNİN TESPİT EDİLEREK, BİR ÖDEME NOKTASI TAYİN EDİLİP SONUCUNA GÖRE SANIK HAKKINDA 5237 SAYILI TCK'NIN 168/3. MADDESİNİN UYGULANIP UYGULANMAYACAĞININ TARTIŞILMASI GEREKİR.
İçtihat Metni
Yerel mahkemece verilen hüküm sanık savunmanı tarafından duruşmalı olarak da temyiz edilmekle; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın tebliğnameleri ile Daireye gönderilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre tayin edilen günde yapılan duruşma sonunda dosya okunarak gereği görüşülüp düşünüldü;
I- Sanığın yakınan Ahmet'e yönelik silahla kasten yaralama suçu ile 6136 sayılı Yasa'ya muhalefet suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde:
Adli sicil kaydına göre, silinme şartları oluşmamış kasıtlı suçtan hükümlülüğü bulunan sanık hakkında, 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesinin uygulama olanağı bulunmadığı anlaşılmakla yapılan incelemede:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulu'nun takdirine göre sanık Ünsal savunmanı ile o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
II- Sanığın yakınan Ali'ye yönelik yağma eylemi nedeniyle kurulan hükmün incelenmesine gelince:
Soruşturmanın sonuçlarını içeren tutanaklar, belgeler ve duruşmalı inceleme sırasında ileri sürülen savunma doğrultusunda yapılan incelemede;
Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulu'nun takdirine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Kişi suç işledikten sonra pişmanlık gösterebilir ve suçun işlenmesinden önceki hale döndüremez. Ancak gerçekleştirdiği haksızlığı mümkün oldukça ortadan kaldırabilir. Kanun koyucu bu hali öngörüp TCK'nın 168. maddesindeki yasa normuna yer vermiştir.
Bu bağlamda;
Suç tamamlandıktan sonra failin pişman olması durumunda suç sonunda elde edilen eşyanın iade edilerek veya tazmin suretiyle mağdurun zararının giderilmesi halinde şahsi bir hal olan etkin pişmanlıktan söz edilecektir. Anılan koşul yerine getirilirken duyulan pişmanlığın mutlaka sözle ifadesi zorunluluğu bulunmayıp söz veya davranışlar yoluyla ifade edilmesi olayın özelliğine göre olanaklı olabilecektir.
Burada suçun fail tarafından ikrarı değil, suç sonunda elde olunanın serbest iradesi ile iadesidir. Fail veya ortağının iade veya tazmini doğrudan mağdura yapacakları gibi mağdura ulaşması muhtemel kişiler aracılığı ile de mağdur veya mağdura ulaşması muhtemel kişilere de yapılması olanaklı olduğu, iadenin kabul edilmemesinin düşünülemeyeceği yasa normu olup yakınanın değişik nedenlerle zararının karşılanmasını istememesi yeterli olmadığı, somut olayımızda, yakınan Ali'nin 13.09.2007 tarihli celsede sanığın ailesinin yağmalanan parayı kendisine iade etmek istediğini ancak kumar parası olduğu için kabul etmediğini belirtmesi karşısında, mahkemece yakınanın zararının ve bu zararın hangi aşamada karşılanmak istendiğinin de tespit edilerek, bir ödeme noktası tayin edilip sonucuna göre sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 168/3. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerekirken, yazılı şekilde uygulama yapılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık Ünsal savunmanının temyiz dilekçelerinde ve sanık savunmanlarının duruşmada ileri sürdükleri tüm itiraz ve savunmaları, bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sanık Ünsal hakkında duruşmalı temyiz incelemesi yapılan hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA ilişkin oybirliğiyle verilen karar 25.05.2011 günü Yargıtay Cumhuriyet Savcısının katıldığı oturumda, sanık ve savunmanlarının yokluklarında açıkça ve yöntemince okunup anlatıldı.
