ONLİNE ÖDEME YAPMAK İÇİN TIKLAYIN

Sahte resmi veya özel belgenin bir başka suçun işlenmesi sırasında kullanılması halinde, hem sahtecilik hem de ilgili suçtan dolayı ayrı ayrı cezaya hükmolunur.

“Sanığın 5237 sayılı TCK’nun 179/3. maddesindeki trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunu oluşturacak şekilde 1.65 promil alkollü olarak araç kullanırken yakalandığında, mağdur M. K. Y. adına düzenlenmiş sürücü belgesini görevlilere ibraz etmesi üzerine mağdur adına 30.07.2008 tarihinde suç ve sürücü belgesi geri alma tutanağı düzenlenmesine sebebiyet vermek eyleminde 5237 sayılı TCK’nun 212. maddesi de gözetildiğinde ‘resmi belgede sahtecilik’ suçunun yanında ‘iftira’ suçunun da oluştuğu cihetle, tebliğnamedeki bu hususlara ilişen bozma düşüncesine iştirak olunmamıştır.” Yargıtay 11. Ceza Dairesi, 10.02.2014 tarih, 2012/17371 E., 2014/2190 K.; Aynı yönde Yargıtay 11. Ceza Dairesi, 11.05.2016 tarih, 2015/1573 E., 2016/4378 K.

Yargıtay 5. Ceza Dairesi, 21.12.2015 tarih, 2014/4795 esas, 2015/17587 karar; "P. Noterliği başkatibi olarak görev yapan sanığın, yaptığı işlemlerle ilgili düzenlediği mükerrer yevmiyelerden daha düşük miktarlı olanları yevmiye defterine aktarıp diğerini kayıt dışı bırakmak ve gerçek tutarından daha düşük miktarlı olan işlemin bedelini kaydetmek, noterlik makbuzu düzenlemeden yaptığı araç satış sözleşmesi işlemlerini yevmiye defterlerine kayıt etmemek, bunun için görevi sebebiyle sahte belgeler düzenlemek suretiyle toplam 42.137,55 TL'yi mal edinmesi biçiminde hileli davranışlarla gerçekleştirdiği eylemlerinin 5237 sayılı TCK'nın 212. maddesindeki "sahte resmi veya özel belgenin bir başka suçun işlenmesi sırasında kullanılması halinde, hem sahtecilik hem de ilgili suçtan dolayı ayrı ayrı cezaya hükmolunur" şeklindeki düzenleme uyarınca hem nitelikli zimmet hem de resmi belgede sahtecilik suçlarını oluşturduğu gözetilip zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik suçundan da mâhkumiyet hükmü kurulmak ve 765 sayılı TCK'nın 202/2, 80, 59, 219/4, 33, 5237 sayılı TCK'nın ise 247/1-2, 43/1, 62, 53/1-5, 204/2, 43/1, 62, 53/1-5. maddelerine göre, TCK'nın 202/2. maddesi ile asgari hadden cezanın esas alındığı da nazara alınarak orantılılık ilkesine uygun şekilde lehe yasa karşılaştırması yapılması suretiyle hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde sadece zincirleme nitelikli zimmet suçundan hüküm kurulması…" Yargıtay 5. Ceza Dairesi, 13.04.2015 tarih, 2014/9062 E., 2015/10162 K.; Aynı yönde Yargıtay 5. Ceza Dairesi, 18.03.2014 tarih, 2012/15649 E., 2014/3042 K.

“5237 sayılı TCY’nın 212. maddesindeki; “Sahte resmi veya özel belgenin bir başka suçun işlenmesi sırasında kullanılması hâlinde, hem sahtecilik hem de ilgili suçtan dolayı ayrı ayrı cezaya hükmolunur” şeklindeki düzenlemenin, TCY’nın genel hükümleri arasında yer almaması nedeniyle, TCY’nın 5. maddesindeki, “yasanın genel hükümleri arasında yer alan düzenlemelerin özel yasalar açısından da uygulanacağı” kuralı kapsamında özel yasalar açısından da uygulama olanağı bulunmamaktadır. 5237 sayılı TCY’nın 212. maddesi yalnızca TCY içinde düzenlenen suçlara ilişkin olarak uygulanabilecek bir kuraldır. Özel yasalarda düzenlenen suçların işlenmesi sırasında sahte evrak düzenlenmiş olması halinde failin ayrıca bu suçtan da cezalandırılabilmesi için o yasada özel bir düzenleme yapılmış olması zorunlu olup aksinin kabulü ceza kanunlarında kıyasın uygulanması anlamına gelecektir. Nitekim yasa koyucu 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Yasasının 5. maddesinin 4. fıkrası ile bu yasa açısından bir kural koymakla kalmamış, bunun yanında böyle bir hüküm bulunmayan özel yasalar açısından TCY’nın 212. maddesinin uygulanamayacağına ilişkin iradesini de dolaylı olarak ortaya koymuştur. 5411 sayılı Bankacılık Yasasında sahtecilik suçundan ayrıca cezaya hükmolunacağına ilişkin bir düzenleme olmaması ve nitelikli zimmet suçu için öngörülen ceza miktarının ağırlığı birlikte değerlendirildiğinde bunun yasa koyucunun bilinçli bir tercihi olduğu ve bu suçu bileşik suç olarak düzenlediği sonucuna ulaşılmaktadır"  Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 06.04.2010 tarih, 2010/7-38 E., 2010/79 K

“Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 06.04.2010 tarih ve 2010/7-38 Esas, 2010/79 sayılı kararında belirtildiği üzere; 5411 sayılı Bankacılık Yasasında zimmet suçu yanında sahtecilik suçundan da ayrıca hükmolunacağına ilişkin bir düzenleme bulunmaması karşısında, sanığın zimmet eylemlerini gerçekleştirirken, sahte belge tanzim etmesi fiillerinin de zimmet suçunun unsuru olarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden sanık hakkında evrakta sahtecilik suçundan beraatine ilişkin yazılı şekilde hüküm kurulması…”Yargıtay 7. Ceza Dairesi, 15.09.2020 tarih, 2016/17171 E., 2020/12594 K.; Yargıtay 7. Ceza Dairesi, 04.07.2019 tarih, 2019/3144 E., 2019/33680 K.; Yargıtay 7. Ceza Dairesi, 24.10.2019 tarih, 2016/8671 E., 2019/36701 K.; Yargıtay 7. Ceza Dairesi, 14.11.2019 tarih, 2016/9357 E., 2019/37257 K.