YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ 2021/8748 E. 2021/13235 K.
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Davacı, kıdem tazminatı ile ücret, fazla çalışma, genel tatil ve asgari geçim indirimi alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm, süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi’nin 19.02.2019 tarihli kararı ile sair temyiz itirazlarının reddine karar verilerek; fazla çalışma ve genel tatil alacakları yönünden davalı tanığından, davacının çalışma saatlerine, günlerine ve ayrıca ulusal bayram ve genel tatillerdeki nöbet sistemine ilişkin detaylı bilgisinin sorulması, alınacak beyanı ile diğer tanık beyanları arasında çelişki bulunması halinde çelişkinin giderilmeye çalışılması; salt husumetli tanık beyanlarıyla sonuca gidilemeyeceğine ilişkin kural da gözardı edilmeyerek, fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücretine yönelik taleplerin yeniden değerlendirilmesi gerektiği yönündeki gerekçe ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyan Mahkemece, davalı tanığı yeniden dinlenerek davacının çalışma şekline dair beyanı alınmış ve bozmadan sonra aldırılan bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm, süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dairemizin 27.05.2021 tarihli, 2021/5427 esas ve 2021/9640 karar sayılı kararı ile bozmadan sonra tesis edilen hükmün onanmasına karar verilmiş, davacı vekili kararın maddi hataya dayandığı gerekçesiyle ortadan kaldırılması isteğinde bulunmuştur.
Maddi hatanın giderilmesi isteğini içeren dilekçe ve ekleri incelendi.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.02.1988 gün ve 1987/2-520 esas, 1988/89 karar sayılı kararında belirtildiği üzere Yargıtay'ca temyiz incelemesinin yapıldığı sırada dosyada bulunan bir belgenin gözden kaçırılması, maddi hata sebebi olarak açıklanmıştır. Ayrıca belirtmek gerekir ki, Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04.02.1959 gün ve 1957/13 esas, 1959/5 karar sayılı ilamı ile 09.05.1960 gün ve 1960/21 esas, 1960/9 sayılı kararlarında açıklandığı üzere Yargıtay’ca maddi hata sonucu verilen bir karara mahkemece uyulmasına karar verilmesi halinde dahi usulü kazanılmış hak oluşmaz ve Yargıtay’ın hatalı bozma kararından dönülmesi mümkündür.
Somut uyuşmazlıkta; Dairemizce ve Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesince temyiz incelemesi yapılan emsal dosyalarda, davalı işveren işyerinde iki vardiya halinde çalışıldığının tespit edildiği, çalışma şekline ilişkin bu saptamanın husumetli tanık anlatımları ile de doğrulandığı, hal böyle olunca somut dosya bakımından çalışma şeklinin husumetli tanık beyanı dışında başka delillerle desteklenmediğinin söylenemeyeceği, bu hususun somut dosyanın temyiz incelemesi sırasında gözden kaçırıldığı ve bozmadan sonra davacı tanık beyanlarına itibar edilmeden tesis edilen hükmün onandığı anlaşıldığından, Dairemizin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının maddi hataya dayanması sebebiyle ortadan kaldırılmasına karar verildi.
Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiğini ve işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, aylık ücret ile asgari geçim indirimi alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının müvekkili şirketin işçisi olmadığını, alt işveren işçisi olduğunu ve kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, iş sözleşmesinin davacı tarafından haksız olarak feshedildiğini, işyerinde üç vardiya halinde çalışıldığını ve davacının ödenmeyen işçilik alacağı bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve aldırılan bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bozma Kararı ve Bozma Sonrası Mahkeme Kararının Özeti :
Kararın davalı tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi’nin 19.02.2019 tarihli kararı ile sair temyiz itirazlarının reddine karar verilerek; fazla çalışma ve genel tatil alacakları yönünden davalı tanığından, davacının çalışma saatlerine, günlerine ve ayrıca ulusal bayram ve genel tatillerdeki nöbet sistemine ilişkin detaylı bilgisinin sorulması, alınacak beyanı ile diğer tanık beyanları arasında çelişki bulunması halinde çelişkinin giderilmeye çalışılması; salt husumetli tanık beyanlarıyla sonuca gidilemeyeceğine ilişkin kural da gözardı edilmeyerek, fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücretine yönelik taleplerin yeniden değerlendirilmesi gerektiği yönündeki gerekçe ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyan Mahkemece, davalı tanığı yeniden dinlenerek davacının çalışma şekline dair beyanı alınmış ve bozmadan sonra aldırılan bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulü ile işyerinde üç vardiya halinde çalışıldığı kabul edilerek fazla çalışma alacağı talebinin reddine, genel tatil alacağının ise davalı tanığının beyanı doğrultusunda hüküm altına alınmasına karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça ve yasaca imkan bulunmamasına göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
Taraflar arasında davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı ve genel tatil alacağının hesaplanması hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi’nin 19.02.2019 tarihli ve 2017/20013 esas, 2019/3775 karar sayılı bozma kararında davalı tanığının yeniden dinlenilmesi ve davacı tanık beyanları ile çelişkili olduğu takdirde çelişkinin giderilmeye çalışılması gerektiği belirtilmiş, Mahkemece bozma ilamına uyularak davalı tanığı yeniden dinlenilmiştir. Bozmadan sonra aldırılan bilirkişi raporunda, davalı tanığının günde üç vardiya halinde sekiz saat çalışıldığı yönündeki beyanı dikkate alındığında fazla çalışma alacağının bulunmadığı belirtilmiş, genel tatil alacağı da davalı tanık beyanına göre hesaplanmıştır. Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda fazla çalışma alacağı talebi reddedilmiş, genel tatil alacağı ise bozmadan sonra aldırılan bilirkişi raporunda hesaplandığı şekilde hüküm altına alınmıştır.
Emsal nitelikteki Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi'nin 2017/23148 esas ve 2019/15039 karar, 2017/29716 esas ve 2020/6153 karar sayılı dosyaları ile Dairemizin 2021/3812 esas ve 2021/8068 karar sayılı dosyasında, davacı ile aynı işi yapan işçilerin aynı işyerine karşı açtıkları davalarda işçilerin iki vardiya halinde çalıştığı kabul edilmiştir. Çalışma düzenine ilişkin bu saptama, husumetli tanık beyanlarını doğrulamaktadır. Hal böyle olunca, somut dosya bakımından iki vardiyalı çalışma şeklinin husumetli tanık beyanı dışında başka delillerle desteklenmediği söylenemez. Bu durumda; dava konusu fazla çalışma ve genel tatil alacakları yönünden, işçilerin çalışma şeklinin aynı iş ve aynı işyerine ilişkin olarak iki vardiyalı olduğu göz önünde bulundurularak fazla çalışma ve genel tatil alacaklarının hüküm altına alınması gerekirken, yazılı şekilde sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 29/09/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.