Kanuni temsilciler, davanın açılıp yürütülmesinin belli bir makamın iznine bağlı olduğu hâllerde izin belgelerini, tüzel kişilerin organları ise temsil belgelerini, dava veya cevap dilekçesiyle mahkemeye vermek zorundadırlar; aksi halde dava açamaz ve yargılamayla ilgili hiçbir işlem yapamazlar.
Yargıtay 9. HD., 12.06.2014, E. 2014/16722, K. 2014/19102
Yerel mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı Banka nezdinde iş yaptığını ancak alacaklarını alamadığını iddia ederek tazminat talebinde bulunmuştur.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının ehliyetsiz olduğunu, bunun Sulh Hukuk Mahkemesi ve Ağır Ceza Mahkemesi kararları ile sabit olduğunu, aynı konuda açılan bir başka davada vasiye dava açma izni verilmemesi nedeniyle davanın reddedildiğini savunarak, bu davanın da reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, kısıtlı olan davacının, davaya hiçbir aşamada katılmayan vasisine, bu davayı açmasına izin verildiğine dair herhangi bir mahkeme kararı sunmadığı, yapılan araştırmada da böyle bir izin verildiğinin tespit edilemediği gerekçesiyle, davanın husumetten reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Dosya içeriğine göre davacı Ş.. K.. kısıtlı olup, vesayet altındadır. Kanuni temsilcisi ise B. K.'dır. Ancak yargılama kısıtlı Ş.. K..'nın yargılamaya katılımı ile sürdürülmüştür.
HMK 50. maddesine göre medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olan, davada taraf ehliyetine de sahiptir.
HMK 52. maddeye göre de medeni hakları kullanma ehliyetine sahip olmayanlar davada kanuni temsilcileri tarafından temsil edilir.
HMK 54. maddesine göre; vesayet altında bulunan Ş.. K..'nın davasının kanuni temsilcisi vasıtasıyla açılması ve yargılamanın yürütülmesi ve vasiye iş bu davayı açmasına izin verildiğine ilişkin kararın ibrazı zorunludur.
Mahkemece vasiye dava dilekçesinin tebliğ edildiğine ilişkin tebligat parçasına dosya içeriğinde rastlanmadığı gibi, İstanbul Anadolu 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin cevabi yazısından davacı tarafından açılan iş “ bu dava” nedeniyle Ş. K.'nın vasisi olan B. K. 'nın dava açmasına izin verilip verilmediği de tam olarak anlaşılamamaktadır.
Bu sebeple Ş.. K.. tarafından davalı Banka aleyhine açılan İstanbul 15. İş Mahkemesinin 04.02.1014 gün 53-66 E,Ksayılı davasına ilişkin olarak vasisinin husumete izin için müracaat edip etmediği tespit edilmeli, eldeki dava için müracaat etmediği anlaşılır ise, müracaat etmesi için vasiye kesin süre verilmeli, bu süre içinde mahkemeye izin için başvurulması halinde sonucunun beklenmesi gerektiğinin düşünülmemesi hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 12.06.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.