5. Ceza Dairesi 2007/14484 E., 2010/9795 K.
ÇOCUĞUN NİTELİKLİ CİNSEL İSTİSMARI
5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 31 ]
5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 103 ]
5395 S. ÇOCUK KORUMA KANUNU [ Madde 35 ]
“İçtihat Metni”
Beden ve ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan sanıklar U...T...., R.... C.... ve M...... D....’nin yapılan yargılanmaları sonunda; atılı suçtan mahkümiyetlerine dair, Iğdır Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 21.03.2006 gün ve 2005/234 Esas, 2006/118 Karar sayılı hükümlerin süresi içinde Yargıtay’ca incelenmesi sanıklar müdafiileri ve O Yer C.Savcısı tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığından tebliğname ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
Suç tarihinde 15 yaşından küçük olduğu anlaşılan sanıkların üzerlerine atılı eylemler yönünden, 5237 sayılı Yasanın 31/2. maddesi anlamında işledikleri fiillerin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiillerle ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneklerinin olup olmadığı yasanın öngördüğü şekilde usulen tespit edilip rapor alınmadan, eksik ve yetersiz olan 22.08.2005 ve 24.08.2005 günlü raporlarla yetinilmesi,
5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 35. maddesine göre sosyal inceleme yaptırılmaması gerekçesinin kararda gösterilmemesi,
Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı uzmanları tarafından düzenlenen 26.10.2005 günlü raporda; mağdurda hafif derece mental retarde tespit edildiği ve anksiyete bozukluğu olduğunun bildirilmesi karşısında; mağdur ve dava dosyası Adli Tıp Kurumu’nun, Adli Tıp Kurumu Kanunu’nun 7 ve 23. maddelerine göre teşekkül etmiş ilgili İhtisas Kuruluna gönderilip beyanlarına itibar edilip edilemeyeceği ve suçun sonucunda beden veya ruh sağlığında bozulma olup olmadığı kesin olarak saptandıktan sonra sanıklar hakkında TCK.nun 103/6. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeden noksan incelemeye ve yetersiz rapora dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
5237 sayılı TCK.nun 103/2. maddesinde mefruz cebirin unsur olarak yer almasına ve aynı Yasanın 103/4. maddesinde ise yalnızca maddi cebiri ifade etmesine göre, olayda maddi cebir ve tehdidin gerçekleşip gerçekleşmediği hususunun karar yerinde gösterilip tartışılmadan TCK.nun 103/4. maddesi uyarınca artırım yapılması,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafiileri ve O Yer C.Savcısının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 15.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.