ONLİNE ÖDEME YAPMAK İÇİN TIKLAYIN

Uyuşturucu Tedavi Ve Denetimli Serbestlik Kanun Yararına Bozma

YARGITAY
10. Ceza Dairesi 2011/12994 E.N , 2011/56809 K.N.

İlgili Kavramlar

GEREKÇE DENETİMİ
KANUN YARARINA BOZMA
TEDAVİ VE DENETİMLİ SERBESTLİK TEDBİRİ
UYUŞTURUCU MADDE KULLANMA

Özet
5560 SAYILI KANUN'LA DEĞİŞİK 5237 SAYILI TÜRK CEZA KANUNU'NUN 191. MADDESİNDE DÜZENLENEN SEÇENEK YAPTIRIMLAR UYGULANIRKEN, YASAL VE YETERLİ GEREKÇENİN GÖSTERİLMESİ GEREKİR. GÖSTERİLEN GEREKÇENİN YERİNDE OLUP OLMADIĞI OLAĞAN YASA YOLU İNCELEMESİNDE DENETLENEBİLİR. OLAĞANÜSTÜ BİR YASA YOLU OLAN KANUN YARARINA BOZMA İSTEĞİ ÜZERİNE DENETLENEMEZ. ANCAK, AÇIKÇA YASAYA AYKIRI OLAN VEYA KENDİ İÇİNDE ÇELİŞEN BİR GEREKÇE DE GEREKÇE SAYILAMAZ. MAHKEME TARAFINDAN SANIĞIN UYUŞTURUCU VEYA UYARICI MADDE KULLANIP KULLANMADIĞI AÇIKÇA BELİRTİLMEDEN, BİR YANDAN UYUŞTURUCU MADDE KULLANDIĞINA İLİŞKİN SAVUNMASINA YOLLAMA YAPILDIĞI, DİĞER YANDAN TEDAVİYE HÜKMOLUNMADIĞI AN-LAŞILDIĞINDAN; ÖNCELİKLE SANIĞIN UYUŞTURUCU VEYA UYARICI MADDE KULLANDIĞININ KABUL EDİLİP EDİLMEDİĞİNİN GEREKÇESİYLE BİRLİKTE GÖSTERİLMESİ, SONUCUNA GÖRE TCK'NIN 191. MADDESİNDE ÖNGÖRÜLEN SEÇENEK UYGULAMALARDAN BİRİNE GÖRE HÜKÜM KURULMASI GEREKTİĞİ GÖZETİLMELİDİR.


İçtihat Metni

Yüksek Adalet Bakanlığı'nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık Abdulkadir hakkında (Kayseri Beşinci Sulh Ceza Mahkemesi)'nce 21.01.2010 tarihinde 2009141 esas ve 201055 karar sayı ile verilen mahkumiyet hükmünün kanun yararına bozulmasına ilişkin talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nca 03.06.2011 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü:

Mahkemece sanığın TCK'nın 1911 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, ayrıca aynı Kanun'un 1912. maddesi gereğince ceza süresince denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına hük-molunmuştur.

Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında;

"1- 19.12.2006 tarihli ve 26381 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5560 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun'un 7. maddesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191. maddesi değiştirilmiş ve bu madde uyarınca, kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak suçundan dolayı yapılacak yargılama sonucunda mahkemelere 2 seçenek sunulmuş olup, anılan maddenin 2. fıkrası gereğince hüküm vermeden önce uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi hakkında tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine; kullanmamakla birlikte, kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi hakkında denetimli serbestlik tedbirine karar verilebileceği, aynı maddenin 5. fıkrasına göre de, tedavinin ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranan kişi hakkında açılmış olan davanın düşmesine karar verilmesi gerektiği, aksi takdirde, davaya devam olunarak hüküm verilmesi gerekeceği, diğer bir durumda ise, mahkemece 6. fıkra uyarınca uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişinin, hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmaktan dolayı cezaya hükmedildikten sonra da iki ila dördüncü fıkralar hükümlerine göre tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulabileceği ve bu durumda hükmolunan cezanın infazının erteleneceği, 7. fıkra gereğince kişinin mahkum olduğu cezanın, tedavinin ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranması halinde infaz edilmiş sayılacağı, aksi takdirde derhal infaz edilmesi gerekeceği cihetle mahkemenin bu hususları tartışarak sanığın hukuki durumunu tayin ve takdir etmesi gerektiği,

2- Uyuşturucu madde kullanmakta olduğunu belirten sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 1912. maddesi uyarınca tedaviye de hükmedilmesi gerektiği,

Gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek, belirtilen hükmün bozulması istenmiştir.

19.12.2006 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanun'la değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191. maddesinde; uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi hakkında;

a) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmamış ise, birinci fıkraya göre cezaya hükmedilmeden ikinci fıkra uyarınca sadece denetimli serbestlik tedbirine karar verilmesi,

b) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmış ise, birinci fıkraya göre cezaya hükmedilmeden ikinci fıkra gereğince sadece tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine karar verilebileceği gibi, altıncı fıkranın yollaması uyarınca birinci fıkradaki ceza ile birlikte ikinci fıkradaki tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine hükmedilebileceği, belirtilen iki seçenekten biri uygulanırken, yasal ve yeterli gerekçenin gösterilmesi gerekmektedir. Gösterilen gerekçenin yerinde olup olmadığı olağan yasa yolu incelemesinde denetlenebilir; ancak olağanüstü bir yasa yolu olan kanun yararına bozma isteği üzerine denetlenemez. Diğer yandan, açıkça yasaya aykırı olan veya kendi içinde çelişen bir gerekçe, gerekçe sayılmaz.

Somut olayda, mahkeme tarafından sanığın uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanıp kullanmadığı açıkça belirtilmeden, bir yandan uyuşturucu madde kullandığına ilişkin savunmasına yollama yapıldığı, diğer yandan tedaviye hükmolunmadığı anlaşıldığından; öncelikle sanığın uyuşturucu veya uyarıcı madde kullandığının kabul edilip edilmediğinin gerekçesiyle birlikte gösterilmesi, sonucuna göre TCK'nın 191. maddesinde öngörülen seçenek uygulamalardan birine göre hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma talebi bu nedenle yerinde görüldüğünden; Kayseri Beşinci Sulh Ceza Mahkemesi'nin 21.01.2010 tarihli, 2009141 esas ve 201055 karar sayılı hükmünün 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince (BOZULMASINA); aynı maddenin 4. fıkrasının (b) bendi uyarınca yeniden yargılama yapılarak sonucuna göre gereken hükmün verilmesi için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine, 31.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.