ONLİNE ÖDEME YAPMAK İÇİN TIKLAYIN

İNFAZ AŞAMASINDA OLAN, İNFAZI BİTEN VE SORUŞTURMA İLE KOVUŞTURMA AŞAMASINDA OLAN DOSYALARA HAKKINDA İZLENECEK YOL

Anayasa Mahkemesi'nin iptal ettiği örgüt adına suç işleme suçu yerine  02/03/2024 tarihli ve 7499 sayılı Kanunun 11. Maddesi ile değiştirilen 5237 Sayılı Kanunun m.314/3. "Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişi, ayrıca beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. İşlenen suçun niteliğine göre verilecek ceza yarısına kadar indirilebilir." düzenlenmesi ihdas edilmiştir.  Anayasa Mahkemesi'nin bu fıkra hakkında da   2024/81E sayılı  iptal kararı Resmi Gazetede 09/01/2025 tarihinde yayınlanmış ve iptal kararının 09.07.2025 tarihinde yürürlüğe gireceği hüküm altına alınmıştır. Bugün itibari ile TBMM tarafından bu konuda bir yasama faaliyeti yapılmayacağı ve Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararının bugün  yürürlüğe gireceği  anlaşılmaktadır. Cezai nitelikteki bir normun AYM tarafından iptal edilmesiyle, TBMM tarafından kaldırılması arasında sonuçları itibariyle hiçbir fark olmadığı, suçun olusması ve/veya cezanın belirlenmesi temelinde ortaya çıkan lehe durumun, süpheli, sanık veya hükümlü hakkında uygulanması Anayasa'nın m.38/1 ve TCK’nın 2 ve 7. Maddeleri ile Medenî ve Siyasî Haklara ilişkin Uluslararası Sözlesme’nin 15.Maddesinin gereğidir. Bu bağlamda izlenmesi gereken hukuki süreçler aşağıda detaylıca yazılmıştır.

A) İNFAZ AŞAMASINDA OLAN DOSYALARDA İZLENECEK YOL: 

İnfaz aşamasındaki mahkûmiyet hükümleri, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun (CGTIHK)’un 98/1-a maddesi gereğince sonradan yürürlüğe giren kanun hükmünün TCK’nin “zaman bakımından uygulanma” ilkelerinin düzenlendiği 7.Maddesi çerçevesinde yeniden degerlendirilmesi zorunlugu nedeniyle hükmü veren mahkemece uygulamada “uyarlama yargılaması” olarak adlandırılan bu inceleme ile esasen duruşma yapılmaksızın/dosya üzerinden yapılacak bir incelemeyle yeniden degerlendirilerek karara  bağlanacaktır. (CGTIHK md. 101/1). Bununla birlikte hükmün konusunun herhangi bir inceleme, araştırma, delil tartışması ve takdir hakkının kullanılmasını gerektirmesi halinde inceleme, duruşmalı olarak yapılabilir. (5728 sayılı Kanun md. Geçici Madde 1) hükmü nedeniyle, bu kapsama uyarlama yargılamalarının duruşmalı yapılması zorunlu olacaktır. Mahkemece 5275 Sayılı TCK' nın m.  314/3' ün iptal edildiği ve yerine yeni bir yasama faaliyeti de yapılmadığı dikkate alarak infazın ertelenmesi veya durdurulmasına karar vermelidir.  (CGTIHK md. 98/2). Bunun için 09.07.2025 tarihinden hemen sonra infazın durdurulması  ve uyarlama yargılaması yapılması  mahkemeler açısından  zorunludur. Ayrıca uyarlama yargılaması sonucunda örgüt adına suç işleme  fiili  suç olmaktan çıkacağı için TCK m. 7/1-Son Cümle gereği cezanın sonuçları ile ortadan kaldıracak şekilde kararlar  verilmelidir. 

Örgüt adına suç işleme suçu ile birlikte işlenen suçlarda da uyarlama yargılaması talep edilmelidir. Bilindiği üzere örgüt adına suç işleme suçu ile birlikte  3713 Sayılı Yasanın 3 ve 4. maddelerinde sayılan suçlardan birinin işlenmesi halinde; 3713 Sayılı Yasanın 5/1. Maddesi uyarınca temel cezanın yarı oranında artırılması ve aynı kanunun 17. Maddesinin atfı ile 5275 sayılı infaz kanunun kanunun 107/4 ve 108. maddeleri uyarınca koşullu salıverme oranlanın 3/4 olarak hesaplanır. Kamuoyunda kısmi af olarak bilinen 5275 Sayılı infaz kanununda degisiklik öngören 14.03.2020 Tarihli 7242 ve 14.07.2023 Tarihli 7456 sayılı yasa kapsamında getirilen lehe hükümlerde örgüt adına suç isleme suçu ile bu suçla birlikte islenen suçların (3713 Sayılı Kanun 3-4 Mad.) istisnalar arasında sayılmaktadır. Hal böyle olunca örgüt adına suç işleme suçu ile beraber işlenen suçlarda da uyarlama yargılaması talep edilmelidir. Örneğin hükümlü 01.01.2019 tarihinde örgüt adına suç isleme suçunu islemiş ve hükmü 08.08.2023 tarihinde kesinleşmiştir. Aynı suç kapsamında kamu malına zarar vermek suçundan da temel ceza 8 yıl ve TMK 5/1 uyarınca yarı oranında artırımla 12 yıl süreli bir hapis cezasına hükmedilmiştir. İptal edilen hükümde sanığın örgüt üyesi olarak cezalandırılması sebebiyle hükümlünün koşullu salıverme oranı 3/4 olacaktır. Bu halde hükümlü 8 yıl Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, 1 yıl denetimli serbestlikte ve 3 yıl koşullu salıverme süresi ile hükmünü infaz edecektir. AYM' nin iptal kararı ile birlikte kamu malına zarar verme suçundan temel ceza 12 yıl değil, TMK 5/1. Maddesi gereği artırım yapılamayacağından 8 yıl, Koşullu salıverme  oranı 1/2 olacak (zira hükümlü örgüt üyesi gibi cezalandırılmayacak), şekilde 4 yıl ve denetimli serbestligi 3 yıl olarak belirlenecektir. Özetle iptal edilen hükümle beraber işlenen bir suçta  hükümlünün iptal öncesi 8 yıl Kapalı Ceza Infaz Kurumunda 1 yıl denetimli serbestlik ve 3 yıl koşullu salıvermeden yaralanacak iken; AYM' nin iptal kararı ile hükümlü 1 Ay Kapalı Ceza İnfaz kurumunda 11 Ay Açık Ceza İnfaz Kurumunda, 3 yıl denetimli serbestlikte ve 4 yıl koşullu salıverme süresinden yararlanarak cezasını infaz edecektir.

B) İNFAZ I BİTEN DOSYALARDA İZLENECEK YOL:

5237 Sayılı TCK' nın m.7/1-Son Cümle "Böyle bir ceza veya güvenlik tedbiri hükmolunmuşsa infazı ve kanuni neticeleri kendiliğinden kalkar." gereği infazı biten dosyalarda ceza ve cezaya bağlı tüm hak yoksunlukları ortadan kaldırılacaktır. Bu konuda yargılamayı yapan mahkemeler dosya üzerinde karar verip ve hak yoksunluklarına ilişkin adli sicil müdürlüklerine gerekli yazışmaları yapılmalıdır. Ayrıca bu işlemlerin yapılması,  memuriyet veya işe alımlarda yapılan Güvenlik ve Arşiv Araştırmaları sadece bu suç sebebiyle olumsuz sonuçlananlar  ve sonrasında işlenen suçlarda bu suçun tekerrüre esas alınma hallerinde de olumlu sonuçlar doğurabilir.

 Bu suç kapsamında hükümlü olarak infaz kurumunda kalınan sürenin başka bir cezaya mahsubu  mümkün değildir. ( Yargıtay 1. Ceza Dairesi' nin 05.12.2016 Tarihli ve 2016/3357E.,. 2016/4165K)

Yine bu suç kapsamında hükümlü kalınan süreler için CMK m. 144/1-b gereği tazminat talep     edilemez. 

C) SORUŞTURMA VE KOVUŞTURMA AŞAMASINDA OLAN DOSYALARDA İZLENECEK YOL: 

  Başlamış  olan soruşturmalar kovuşturmaya yer olmadığı kararı, derdest olan kamu davaları ise fiili kanunda  suç olarak tanımlanmamış  olması nedeniyle beraat kararı ile sonuçlanmalıdır. Bu bağlamda istinaf kanun yolu aşamasındaki hükümler Bölge Adliye Mahkemesi tarafından dosya üzerinden yapılacak inceleme veya duruşma açılmak suretiyle bozma kararıyla ilk derece mahkemesine gönderilebileceği gibi fiilin artık suç teskil etmemesi nedeniyle kamu davasını beraatla de sonuçlandırabilecektir. Temyiz kanun yolu asamasındaki kamu davaları açısından da esas itibariyle benzer bir durum söz konusu olduğundan, AYM’nin iptal kararı sonucu kanunilik ilkesi çerçevesinde hukuka aykırı hale gelen mahkûmiyet hükmü Yargıtay tarafından bozma kararı verilmelidir. Yapılan tüm açıklamalar ışığında bu yazıya konu AYM' nin iptal kararının geriye yürümesi hukuk güvenliği ile suç ve cezada kanunilik ilkesinin gereğidir. ÖHD