Yarg. 2. HD’nin verdiği iki farklı tarihli kararlarda; davacı-davalı (koca) tarafından mahkemeye kocanın eşine hediye ettiği bir cep telefonuna “casus program” yükleyerek yaptığı konuşmaları onun rızası dışında kaydetmek suretiyle elde etmiş ve bu ses kayıtlarını da CD’ye aktarak dosyaya delil olarak sunmuş olduğu; sunulan bu delillerin ise Yargıtay tarafından özel hayatın gizliliğini ihlal ve hukuka aykırılık bulunmadığı dolayısıyla da bu delili hukuka uygun delil kapsamında değerlendirilmiştir. Yarg. 2.HD. 17.09.2013 T., 2012/21108 E., 2013/21067 K. Sayılı kararı; Yarg. 2.HD. 06.02.2014 T., 2014/414 E., 2014/1958 K.; Yarg. 17.09.2013T. 2.HD. 2012/21108 E., 2013/21067 K. Sayılı kararları
Yargıtay 2.HD’nin 01.06.2017 T., 2015/26918 E., 2017/6688 K. Sayılı kararında özetle: “ ...davacı-karşı davalı erkeğin eşinin telefonuna casus program yükleyerek ele geçirdiği ses kayıtları hukuka aykırı delil niteliğinde olup kusur belirlemesinde dikkate alınmaz ise de...” denilerek casus program yükleyerek ele geçirilen ses kayıtlarını hukuka aykırı delil olarak kabul etmiştir.
Yarg. 2. HD.’nin15.02.2016 T., 2015/12716 E., 2016/2538 K. Sayılı kararı ile davalı erkeğin, kadının annesi ile kardeşiyle telefon görüşmelerine ilişkin ses kaydının hukuka aykırı şekilde elde edildiğine kanaat getirilmiş, dikkate alınmaması gerektiği kanaatine varılmıştır. Verilen iki örnek kararda da somut olaylar benzer olsa da farklı görüşler benimsenmiştir. Kanun lafzı her ne kadar mutlak bir dil benimsemiş olsa da uygulamada istikrarlı bir mutlaklık görülmemektedir. Karar gerekçelerine bakıldığında Yarg. 2.HD’nin 15.02.2016 verdiğiiçtihatının gerekçesi incelendiğinde kararda herhangi bir hukuka uygunluk sebebi ya da delilin kullanılabilirliği, kişilik hak ihlallerinin kıyaslaması, ölçülülük gibi herhangi bir ilke benimsenmediği anlaşılmaktadır. Yargıtay’ın herhangi bir kriter benimsemediği bu kararlarına karşılık ileri tarihli kararlarında da tam tersi bir tutum sergileyerek bu delilleri hukuka aykırı saymıştır. Yargıtay’ın hukuka aykırı delil kabul etmesindeki görüşü kararın karşı oy yazısından anlayabildiğimiz için hukuka aykırı delil kabul edilmesinde bir kriter benimsenip benimsemediği noktasında bir yorum yapamamaktayız. Sonraki tarihli Yargıtay kararı ile aynı doğrultuda olan istinaf mahkemesi kararı örneği verecek olur isek; İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. HD’nin 2017/1817 E., 2017/1279 K. Sayılı kararında davacının davalı eşine kullanması için verdiği bir cep telefonuna program yükleyerek yaptığı konuşmaların onun rızası dışında kaydedilmesi suretiyle elde edildiğinden ayrıca somut olayda hukuka uygunluk sebebi olmadığına kanaat getirildiğinden, elde edilen bu delilin hukuka aykırı elde edilmiş delil niteliğinde olduğuna ve bu nedenle de hukuka aykırı elde edilen delilin de mahkeme tarafından bir vakıanın ispatında dikkate alınamayacağına karar vermiştir.
Antalya BAM 2.HD’nin 2017/1880 E., 2018/552 K. Sayılı kararında özetle: “..somut olayda; davacı-karşı davalı erkek tarafından, kadının rızası olmaksızın gizlice elde edilen telefon görüşme kayıtları delil olarak sunulmuşsa da, erkeğin boşanma davasına dayanak teşkil eden bu delil, hukuka aykırı nitelikte olduğundan...”