ONLİNE ÖDEME YAPMAK İÇİN TIKLAYIN

Geçici durdurma kararından önce haciz işleminin yapılmış olması halinde Yargıtay bu haczin usulüne uygun olduğu görüşündedir.

Yargıtay 12. H.D., 14.12.2010, E. 2010/17745, K. 2010/30181

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :

İhtiyati haciz; İİK.nun 257 ve bunu izleyen maddelerinde düzenlenmiş “rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmemiş alacaklar ile muayyen ikametgahı bulunmayan, mal kaçıran borçlular için vadesi gelmemiş alacakları temin bakımından” borçlunun malarının ve hakları üzerinde konulan tedbir niteliğinde bir işlemdir. İİK.nun 264. maddesindeki “ihtiyati haczi yaptıran alacaklı, yedi gün içerisinde takip talebinde bulunmaya veya dava açmaya mecburdur” hükmünden de anlaşılacağı üzere ihtiyati haciz ile icra takibi ayrı hukuki düzenlemeler olup ayrı ayrı hukuki sonuç doğurur. Bu nedenle ihtiyati haciz kararı icra takip işlemi olmayıp yapılacak icra takibinden veya açılacak davadan önce uygulanan ve HUMK.nun 101 ve devam eden maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbir benzeri, ancak daha etkili bir tedbir işlemi olduğundan bir takip muamelesi sayılamaz. Bu nedenle, icra takibi aşamasında alacaklının ihtiyati haciz kararı alıp uygulatması genel anlamda bir takip işlemi olmadığından niteliği itibariyle tedbir vasfında bulunduğundan, imzaya itiraz üzerine verilen takibin durdurulmasına ilişkin tedbir kararı ihtiyati haczin uygulanmasına engel teşkil etmez.

Bu durumda, mahkemece, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 14.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.