Asli müdahilin davada haklı çıkması halinde lehine yargılama gideri olan vekâlet ücretine hükmedilir. Burada davalı tarafta, ilk davanın tarafları zorunlu dava arkadaşı konumundadır. Dolayısıyla zorunlu dava arkadaşları aleyhine tek bir vekâlet ücretine hükmedilir ve dava arkadaşları bu vekâlet ücretinden müteselsilen sorumlu olabileceği gibi payları oranında da sorumlu tutulabilir.
Yargıtay 14. HD., 21.12.2015, E. 2015/4866, K. 2015/11863
Dava, mirasçılık belgesi verilmesi isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davacı tarafça daha önce hasımlı olarak açılan mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkin davanın reddolunduğu ve bu karar kesinleştiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili ve asli müdahil Hazine vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre davacının tüm, asli müdahil Hazine'nin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
Asli müdahale talebinde bulunan Hazine'nin müdahilliği kabul edilerek lehine hüküm de kurulduğu anlaşıldığından .. yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken vekalet ücreti takdir edilmemesi doğru görülmemiş ise de bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HMK'nın 438/7 maddesi uyarınca hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca asli müdahil Hazine vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hüküm sonucuna "Asli müdahil Hazine kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 660,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak asli müdahil Hazine'ye verilmesine" cümlesinin eklenmesi suretiyle düzeltilmesine, hükmün DÜZELTİLMİŞ ve DEĞİŞTİRİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, 21.12.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.